Seyidoğlu Gıda Genel Müdürü Mehmet Göksu tarafından sözlü ve fiziki şiddete uğradığını ifade eden gıda mühendisi Tülay Arslan Torun için Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Gıda Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nde basın açıklaması yapıldı.
Seyidoğlu Gıda’nın İstanbul Hadımköy’de bulunan üretim fabrikasında müdür olarak çalışan gıda mühendisi Tülay Arslan Torun, şirket genel müdürü Mehmet Göksu tarafından sözlü ve fiziki şiddete maruz bırakıldı. Şirket müdürü Göksu’nun yangın hortumuyla Torun’un üzerine basınçlı su tuttuğu kaydedildi.
“Pek çok kadın işyerinde kötü davranışa maruz kalmaktadır”
Konuya ilişkin TMMOB Gıda Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nde yapılan açıklamayı yönetim kurulu üyesi Zelal Kal okudu. “Üyemiz Tülay Arslan Torun’a iş yerinde firma sahibi tarafından yapılan şiddeti kınıyoruz” denilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“İstanbul Arnavutköy’de bulunan gıda işletmesinde fabrika müdürü olarak çalışan İstanbul şube kadın üyemiz Gıda Mühendisi Tülay Arslan Torun, 25.07.2022 tarihinde iş yerinde firma sahibinin sözlü ve fiziksel şiddetine maruz kalmıştır. Meslektaşımız iş yeri sahibi tarafından yangın hortumuyla basınçlı su kullanılarak darp edilmiştir.
Üyemiz savcılığa şikâyetini yapmış ve yasal süreç başlatılmıştır. Son dönemlerde giderek artan kadına yönelik şiddet, ev içi ve sokaklardan sonra iş yerlerine de sıçramıştır. Toplumun her alanında ayrımcılığı aşmaya çalışan kadınlar özellikle iş yerlerinde de engellerle karşı karşıya gelmektedir. İş yaşamında kadına yönelik cinsiyet ayrımcılığı; eğitim ve mesleki eğitimde eşitsizlik, iş bulma ve işe alınma, ücret, çalışma koşulları, işyerindeki tutumlar, terfi, işten çıkarma ve benzeri alanlarda ve kimi zaman mobbing ile birlikte kendisini göstermektedir. Öyle ki pek çok kadın işyerinde, kötü ve olumsuz davranışa, şiddete, baskı ve hakarete maruz kalmaktadır.”
“Hiç kimse susmasın, sustukça bu olaylar büyüyor”
Ardından söz alan Tülay Arslan Torun ise yaşadıklarını anlattı ve şunları ifade etti:
“Bundan sonra hiçbir zaman tekrar çalışamayacağım. Ekmek parası kazanamayacağım. Üç tane evladım var. Annelik hakkımı elimden aldı. Senin ne hakkın var annelik hakkımı almaya? Ekmek kazanma hakkımı elimden almaya ne hakkın var? Lütfen hiç kimse susmasın. Zaten sustukça bu olaylar büyüyor. Bir kişi de çıksın, cesaretli olsun. Bu şekilde kalmamalı. Duyulsun, görülsün. Her şeyin para olmadığını, her insanın para ile satın alınamayacağını, bazı insanların gerçekten onuru ve gururu için yaşayacağını bilmeleri gerekiyor.”