İstanbul’da bulunan Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde, 115 hamile çocuğun uğradığı istismarın örtbas edilmesiyle ilgili dava bugün görülmeye başlandı. Duruşmada, istismarı örtbas eden hastane yetkilileri suçlu olmadıklarını öne sürdü; istismarı ortaya çıkaran çalışan suçlandı, “FETÖ”ye suç atıldı. İstismarın sorumlusu sermaye devletinin mahkemesi de, aldığı ara kararlarla bu gerçeği bir kez ortaya serdi.
“Sağlık Bakanlığı’nın talimatları uygulandı”
Küçükçekmece 20. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki davanın ilk duruşmasında, davanın iki sanığı, başhekim yardımcısı Akif Akça ve sosyal hizmet uzmanı Nazlıcan Dilber savunma yaptı. Her iki hastane yetkilisi de istismarı örtbas etmediklerini, ihmal yaşanmadığını ve Sağlık Bakanlığı’nın talimatlarını uyguladıklarını savundu.
İhmallerin yaşanmaya başladığı 1 Ocak 2017’de, sosyal hizmetler biriminden sorumlu olmadığını söyleyen başhekim yardımcısı Akif Akça davanın “FETÖ kumpası” olduğunu iddia etti.
Nazlıcan Dilber ise istismarı ortaya çıkaran sağlık çalışanı İclal Nergiz’i suçladı. İhmallerin bittiği öne sürülen 24 Mayıs’tan önce 9 Mayıs’ta görevinden ayrıldığını ifade eden Dilber “Benim görevden ayrıldığım tarihte ihbarda bulunan İclal Nergiz görevliydi. Bu tarihlerde bir suç varsa suçlusu Nergiz’dir” dedi.
İstismarı ortaya çıkarana “zorla getirme”
İki sanığın savunmasının ardından mahkeme heyeti ara kararlarını açıkladı. Sanıklara verilen “yurtdışına çıkış” yasağını kaldıran mahkeme, sonraki duruşmalara katılma zorunluluğunu da kaldırdı. İstismarı ortaya çıkaran sağlık çalışanı İclal Nergiz hakkında da “zorla getirme” kararı çıkarıldı.