Hasta ve infazları yakılan tutsaklar için İstanbul’da başlattıkları Adalet Nöbeti’nin 10’uncu haftasında, işkence ile gözaltına alınan tutsak yakınları, ÖHD İstanbul Şubesi’nde basın toplantısı düzenleyerek saldırıyı protesto edip eylem kararlılıklarını ortaya koydu.
Toplantıda basın metnini ÖHD üyesi avukat Şehriban Kara okudu. Kara şunları söyledi:
“Türkiye’de hapsedilme uzun süredir, adaleti ve güvenliği sağlama amacının dışına çıkarak mahpusların yaşamlarını kaybetmeye varacak ihlaller yaşamasına sebep olan bir pratik haline gelmiştir” diyerek sözlerine başlayan Şehriban, bu pratiğin sonuçlarını artık neredeyse her hafta kamuoyuna yansıyan işkence haberleri ve cezaevlerinden çıkan cenazelerle hep birlikte gördüklerini dedi. Tüm bu yaşananların ağır hak ihlalleri karşısında etkin soruşturma süreçlerinin yürütülmemesinden kaynaklandığını dile getiren Şehriban, “Yine Adalet Bakanlığı’nın tüm bu ihlaller karşısında yaşananları inkar eden açıklamaları karşısında hapishanede yakınları bulunan anneler İzmir, Van, Diyarbakır ve İstanbul’da adliye önlerinde adalet nöbeti tutmaya başladılar. Bilindiği üzere Anayasanın 34’üncü maddesine göre herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.”
Kara, annelerin işkenceyle gözaltına alındığını, gözaltına aldıktan sonra da işkencenin sürdüğünü belirterek, işkenceci polislerin görevden alınması gerektiğini belirtti.
Kara’nın ardından söz alan nöbet eylemcisi Fince Akman şu ifadeleri kullanarak eylem kararlılıklarını ortaya koydu:
“Bizi zorla arabaya bindirdiler, kıpırdayamadım. Tülbentimi ağzıma bağladı, beni boğmaya çalıştı. Bize işkence uyguladılar, düşmemek için elimi arabanın bir ucuna attım, polis elime vurdu. Daha sonra başka bir polis de, ‘Sen vuramıyorsun bırak ben vururum’ dedi. Bir polis diziyle karnımın üzerine bastı, sonra dört polis üstüme toplandı. Polis bana ‘devletin gücünü gördünüz mü’ dedi. Ne yaparlarsa yapsınlar direneceğim. Bastonla bile olsa yine gideceğim. Bize, gülerek, ‘devlet güçlüdür devleti yenemezsiniz’ dediler. Onlar silahlarıyla, tanklarıyla, toplarıyla gelseler yine de bizi yenemezler. Bizim cesaretimiz yeter bize. Onların önünde boyun eğmeyeceğiz.”
Bir diğer nöbet eylemcisi Kumri Akgül de, işkenceyi anlatarak eylemde kararlı olduklarını belirtti. Daha sonra söz alan TİHV İstanbul Temsilcisi Ümit Efe ise, annelerin yanında olduklarını belirterek olayın takipçisi olacaklarını ifade etti.
MATUHAY-DER Eşbaşkanı Esin Çelik ise, annelerin uğradıkları hak ihlallerinin karşısında olduklarını belirtti.
Son olarak konuşan HDP İstanbul Milletvekili Oya Ersoy da, “Bu muameleyi annelere müstehak görenler bu dönemin biteceğini de bilsinler. Bu ülkede faşizme karşı direniş bu ülke topraklarında asıldır. Ne anneler yalnızdır ne de cezaevlerindeki mahpuslar. Bizim de mücadelemiz faşizme karşı hakikat mücadelesidir, bir adım bile geri adım atmayacağız” dedi.