Isınma, insanların temel haklarından biridir. Ne var ki bu hak, kapitalizmde emekçiler için bir sorunlar alanıdır. Halklara ait enerji kaynaklarını ele geçiren tekeller, bu yaşamsal ihtiyacı emekçileri soymanın aracına çevirir. Türkiye gibi ülkelerde ise tam bir soygun çarkıdır. Nitekim kabarık faturalar emekçilerin belini daha fazla büker hale geldi.
Her kış ısınma sorunu yaşayan emekçilerin sayısı bu yıl milyonlara ulaştı. Avrupa İstatistik Kurumu Eurostat verilerine göre Türkiye’de nüfusun yüzde 20’si evinde yeterince ısınamıyor. Son iki yılda doğalgaza yapılan zamlar yüzde 60’ı aştı. Satınalma gücü düşen emekçiler doğalgaz kullanamaz duruma düştü. Abonelerin önemli bir kısmı doğalgaz kullanamadığı için sobayla evin bir odasını ısıtmakla yetinmek zorunda kalıyor. Bu arada faturayı ödeyemedikleri için doğalgazı ya da elektriği kesilenlerin sayısı da milyonları buluyor.
Enerji şirketlerinin serveti devasa boyutlara ulaşırken, ısınmak gibi doğal bir insani ihtiyaç emekçiler için bir eziyet halini alıyor. AKP-saray rejiminin krizi derinleştiren icraatlarının enerji fiyatlarını katlaması ise bu eziyeti günden güne derinleştiriyor.
Verili koşullarda bu temel insani sorunun çözümü yazık ki kolay değil. Zira bunun için hem büyük şirketlerin enerji kaynakları üzerindeki tekellerinin kırılması hem faturalarla emekçileri soyan saray rejiminin çarkına çomak sokmak gerekiyor.