İşçi sınıfının örgütlenme ve sendika hakkı engellenemez!

Tutsak TÜMTİS yönetici ve üyelerine açık mektup...

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 05 Mayıs 2017
  • 08:44

Komünist tutsak Evrim Erdoğdu, sendikal örgütlenme çalışmaları nedeniyle tutuklanan Türkiye Motorlu Taşıt İşçileri Sendikası (TÜMTİS) üye ve yöneticilerine açık mektup yazdı. Mektubunda işçi sınıfının mücadelesine ve örgütlülüklerine yönelik saldırılara değinen Erdoğdu, tutsak sınıf devrimcileri olarak, tutuklu TÜMTİS üye ve yöneticileriyle dayanışma içinde olduklarını belirtti.

TKİP dava tutsağı Evrim Erdoğdu’nun 26 Nisan 2017 tarihli mektubunun tamamı şöyle:

“Merhaba;

Tek adam diktatörlüğü ve yeni rejim tartışmalarının tozu dumanı içinde Türkiye işçi sınıfı cumhuriyet tarihinin en kapsamlı köleleştirme saldırısının kuşatması altında teslim alınmaya çalışılıyor. Bu sayede sermaye için kuralsız bir sömürü cenneti yaratılmış olacak.

12 Eylül '80 askeri faşist darbesi 24 Ocak kararlarının uygulanmasının önündeki en büyük engel olan sınıfın örgütlenme ve direnme iradesini, mevzilerini ortadan kaldırmak için yapılmıştı. Bugün de 15 Temmuz darbe girişiminin yarattığı olanakları dinci-gericilik sermayeye verdiği sözleri tutmanın fırsatına çevirerek tarihsel kazanımları yok etmenin telaşı içindedir. Hedef sınıfın birliği ve örgütlenmesidir.

Toplumsal muhalefetin tüm güçlerinin açık bir zor ve baskıyla ezilmeye çalışıldığı bir süreçte mevcut saldırılarının asıl hedefinin işçi sınıfı olduğunu gösteren işaretlerinden biri referandum öncesi siz sendikacıların apar topar tutuklanmanız olmuştur. Suçunuz işçileri köleliğe, insanlık dışı çalışma ve yaşam koşullarına karşı örgütlemektir. Uzlaşmacı, icazetçi sendikal çizgi içerisinde TÜMTİS'in mücadeleci pratiği sermaye düzeni için tehlikeli görülerek sendikanız şahsında tüm işçi sınıfına mesaj verilmek istenmektedir.

İşçiler, emekçiler neo-liberal yıkım politikalarının 15 yıllık ağır yükü altında nefes alamaz hale gelmesinin yanı sıra kölelik büroları, BES, Varlık Fonu, teşvik primleri, kamu reformu, kıdem tazminatlarının fona devredilmesi ile artık sermayenin sömürü çarkları arasında ezilme tehdidi ile yüz yüze. Çünkü grev ve sendikal örgütlenme hakkı işçi sınıfının bu topraklarda yüz yılı aşkın mücadelesinin sonucu olarak kazanılmış iken tüm bu saldırılarla örgütlülüğü, birliği hedef tahtasındadır. Tek adam diktatörlüğünün sermaye düzeninin tarihsel çıkarları için vazgeçilmez bir fırsat olduğu KHK'larla kapatılan kurumlar, açığa alınan ilerici, sosyalist kamu emekçileri, işçiler ve siz TÜMTİS üye-yöneticilerinin tutuklanması ile tüm açıklığı ile ortaya çıkmaktadır.

Geniş işçi kitleleri dinci-gericiliğin, ırkçılığın ön yargılarıyla sersemletilerek ayaklarına kölelik prangaları vuruluyor. İşçi sınıfı ve sermaye arasındaki asıl kutuplaşmanın üzeri milyonlarca işçi-emekçinin gerici önyargılarla sersemletilmesi ile örtülüyor.

Ancak tüm fiziki, ideolojik saldırılara karşın işçi sınıfının insanca bir yaşam ve çalışma özleminin, bu uğurda mücadelesinin yok edilmesi mümkün olmamaktadır. Tarih sınıfın büyük bedeller ödeyerek kazandığı direnişçi mücadelesini yazmıştır. Emek-sermaye arasındaki uçurum derinleştikçe kapitalist yıkım işçileri sömürüye karşı ayakta kalmak için daha çok birleşmeye ve örgütlenmeye yöneltmektedir. Hiçbir zor sınıfın haklı, meşru mücadelesini sınıfa karşı sınıf savaşını yok edememiştir, edemez.

Tutsak sınıf devrimcileri olarak sizlerle dayanışma içerisinde olduğumuzu bilmenizi isteriz. İşçilerin birliği sermayeyi yenecek! İşçi sınıfı kazanacak! Biz kazanacağız!

Devrimci baharın coşkusuyla sizleri selamlıyoruz.”