İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, Leyla Güven'in İmralı'da tecridin son bulması talebiyle bugün 74. gününde olduğu ve pek çok hapishanede 200'ün üzerinde tutsağın aynı taleple açlık grevi eylemini sürdürdüğü için “İnsan Haklıkları bağlamında tecrit ve açlık grevleri” başlıklı bir etkinlik gerçekleştirdi.
Bugün yapılan etkinliğin ilk bölümü olan panele konuşmacı olarak İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri ve İstanbul Tabip Odası (İTO) Yönetim Kurulu Üyesi Murat Ekmez katıldı.
“Eylemin kamuoyunda yankı bulması önemli!”
İlk sözü alan İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri bugün süren açlık grevi eylemine yol açan nedenlere dikkat çekerek şunları söyledi: “Çünkü hapishanelerde keyfi uygulamalar, tecrit ve kötü muamele gibi uygulamalar oluyor. Bugün ise tecrit uygulamasının giderek ağırlaştığını söylemek mümkün. Hem hapishanelerde hem de ceza infaz alanlarında çok yaygın uygulanıyor.”
Yoleri konuşmasının devamında açlık grevi eyleminin eylemcilere zarar vermesinin engellenmesi için toplumda bu eylemin yankı bulmasının önemine vurgu yaptı.
Yoleri'nin ardından söz alan İHD Hapishaneler Komisyonu Üyesi Zeynep Ceren Boztoprak, açlık grevlerinde yaşanacak hak ihlallerinin engellenmesi için bir platform oluşturduklarını belirterek, Türkiye ve Kürdistan hapishanelerinde bugün 236 tutsağın açlık grevinde olduğunu ifade etti.
Eren Keskin: Eyleme desteği gerçekleştirmek gerekiyor
İkinci konuşmacı İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, tecritin İttihat ve Terakki Partisi anlayışının muhaliflere yönelik uygulaması olduğunu belirterek Leyla Güven’in neden açlık grevi eylemine gittiğini anlattı.
Keskin konuşmasının devamında “Neden Leyla Güven için sokağa çıkmıyorsunuz? Neden, İHD bugün bu etkinliği yaptı? Ve siz neden buraları doldurmuyorsunuz? Bu soruyu, kendilerine ‘ben muhalefetim’ diyenlerin sorması gerekiyor” dedi.
“Açlık grevcileri bağımsız hekimlerce takip edilmeli”
Üçüncü konuşmacı İTO Yönetim Kurulu Üyesi Murat Ekmez açlık grevindeki tutsakların tedavi imkanına sahip olmadığını belirtti. Bağımsız heyetler olarak açlık grevine girenlerin durumunu takip etmelerinin kendilerinden istendiğini ifade eden Ekmez konuşmasını şu ifadelerle sürdürdü: “Ancak Türkiye cezaevlerinde açlık grevine girenlerin sağlığını takip etmek pek mümkün değil. Bizler doktorların cezaevine bir an önce alınmasını ve açlık grevine girenlerin bağımsız hekimlerce takip edilmesini öneriyoruz.”
“Destek sokakta verilir”
Panelin serbest kürsü bölümünde Zeynep Calıhan, hem Barış Anneleri adına hem de cezaevinde 2 çocuğu olan bir anne olarak konuştuğunu söyleyerek söze başladı. Leyla Güven ve diğer bütün tutukluların direnişini selamladığını ifade eden Calıhan, eyleme destek için sokağa çıkmaları gerektiğini vurguladı.
Serbest kürsüde söz alan Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) İstanbul İl Yöneticisi Gülcan Taşkıran ve ölüm orucu gazisi Fatime Akalın da açlık grevi eylemine gerçek desteğin sokakta verileceğini vurguladılar.