HDP Ağrı Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun kendisini hedef gösteren açıklamalarına cevap verdi.
HDP Genel Merkezinde düzenlenen basın toplantısına, HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç ve milletvekilleri de katıldı.
“İçişleri Bakanı dedikoduya dayanarak itibar suikasti yaptı”
AKP iktidarının HDP’yi hedef göstermesine ve gözaltı-tutuklama terörüne değinen Taşdemir, “İktidarın alameti farikası yalan ve iftiralardır” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
“16 Şubat’ta Meclis’te Gare operasyonu için hesap vermesi gereken İçişleri Bakanı, hesap vereceği yerde hamaset yapıp partimizi hedef yaptı. Meclis’te yaptığı konuşmada bir vekilin Gare’ye gittğini söyledi. İsim vermedi. 4 gün boyunca kamuoyunda bu konuda bir algı yarattı. 4 gün sonra yandaş bir televizyon kanalına çıkıp 1 saat boyunca partimize hakaret etti, iftiralar attı. “Az sonra, biraz sonra, son dakika” şeklinde ifadelerle olayı şova dönüştürdü. Sonunda benim ismimi verdi. Ama ortaya bir kanıt sunmadı, bir dedikoduya dayanarak itibar suikastinde bulundu.”
“Koltuk bekası için akla hayale gelmedik yalanlar atılıyor”
“Dedikodular üzerinden, gizli tanık ve itirafçıların yalan dolan, aslı astarı olmayan beyanları üzerinden bir insana itibar suikastı yapmak, nefret söylemine başvurmak, hedef göstermek acizlikten başka bir şey değildir” diyen Taşdemir, bunun “çamur at izi kalsın siyaseti” olduğunu dile getirdi.
“Biz bunun neden yapıldığını elbetteki çok iyi biliyoruz” diyen Taşdemir’in açıklamasından bazı bölümler şöyle:
“Bu bir koltuk kurtarma operasyonudur. Bunun için hemen her gün aslı astarı olmayan kuyruklu yalan haberlere ve iftiralara partimiz, vekillerimiz ve seçilmişlerimiz maruz bırakılıyor. Bu ülkede koltuk bekası için neler yapılıyor, ne akla hayale gelmedik yalanlar atılıyor çok iyi biliyoruz.”
“Cemaat yöntemini iyi benimsemiş olan Soylu, bu yöntemlerle partimi ve şahsımı hedefe koyarak itibar suikastına başvurmaktadır. Bunu asla kabul etmiyorum.”
“Toplum gerçekten bu tür yalan ve iftiralardan bıkmış, usanmış durumdadır. Halkın derdi açlıktır, yoksulluktur, intiharlardır. Düşünün bir kentte aynı gün 7 kişi yoksulluktan intihar ediyor, bir çift çocuklarını komşuya bırakıp intihar ediyor açlıktan! İstifa etmesi gerekenler de bize saldırmayı iş edinmiş durumda.”
“Ortada bu kadar sorun varken bu iftiralar üzerinden hedeflenen aslında ben değilim, demokratik siyasettir. AKP iktidarı ne zaman sıkışsa demokratik siyasete, Kürtlere saldırıyor. Gerginlik ve kutuplaşma ile ömrünü uzatmaya çalışıyor.”
“Ben Gare’ye gitmedim. Bu çok açık ve net. İddialar yalan ve iftiradır. Soylu’nun bu söylediklerini ihbar kabul edip Pazar günü tatil olmasına rağmen sabahın köründe soruşturma açan savcılar benim buradaki açıklamalarımı da ihbar kabul edip Soylu’ya soruşturma açacak mı?”
“7 Haziran’dan bu yana milletvekiliyim. Diplomatik pasaportumla yurtdışı seyahatlerine gittim, gittiğim yerler bellidir. Kaldığım yerler bellidir. Katıldığım faaliyetler bellidir. Her şeyi açık olarak yaptım, katıldığım etkinlikleri sosyal medya hesaplarımda yayınladım. Bunlar ilgili basın yayın organlarında ve partimizin sosyal medya hesaplarında yayınlandı. Bu açık ve nettir. Ama kimsenin hakikati bilme gibi bir derdinin olmadığını bizler çok iyi biliyoruz. Bu süreci manipüle edip propaganda ile üstünü örteceklerini düşünüyorlar. Onun için hiç utanmadan, çekinmeden yalan söylüyorlar, iftira atıyorlar.”