Hayati riski olan tutsağın tedavisine keyfi engel

50 yaşındaki böbrek ve beyin anevrizması hastası Yasemin Karadağ, beyin kanaması riskine karşı kendisine 6 Ağustos’ta verilen MR randevusuna, cezaevi yönetimi tarafından gönderilmedi.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 22 Ağustos 2019
  • 09:15

Türkiye’de sayıları artan cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine bir yenisi daha eklendi. Silivri Ceza İnfaz Kurumu’nda hükümlü olarak bulunan 50 yaşındaki böbrek ve beyin anevrizması hastası Yasemin Karadağ, beyin kanaması riskine karşı kendisine 6 Ağustos’ta verilen MR randevusuna, cezaevi yönetimi tarafından gönderilmedi.

Cumhuriyet’ten Alican Uludağ’ın haberine göre, Karadağ’ın avukatı Fatih Gökçe, müvekkilinin tedavi olma ve sağlık hakkının açıkça engellendiğini belirterek, “Yasemin Karadağ’ın, her an beyin kanaması geçirip hayati tehlikeye girmesi hali söz konusudur” dedi.

Hayati riski var’

Tutuklu kaldığı dönemde hapishane koşulları nedeniyle böbreklerinde sorun oluşan ve böbrek nakli yapılan Karadağ, İzmit’te bulunan hastanelerin tedavide yeterli olmaması nedeniyle Silivri 9 No’lu hapishaneye sevk edilmişti. Müvekkilinin 3 ayda bir düzenli doktor muayenesinin aksatıldığını belirten avukat Gökçe süreci şöyle anlattı:

“Karadağ kafasında ve kollarında uyuşma olduğu için doktora gitmiştir. Beyin damarlarında ciddi sorun olabilir diyerek doktor tarafından 6 Ağustos tarihine MR ve beyin tomografisi çekilmesi için gün verilmiştir. Hatta muayeneyi yapan doktor tarafından; dikkatli olunması, kafada ve kollarda uyuşmanın tekrarlaması ya da en ufak bir baygınlık geçirilmesi halinde derhal hastaneye sevk edilmesi hususu müvekkile ve hapishane görevlilerine defaatle söylenmiştir. Ancak Silivri Hapishanesi İdaresi müvekkilin sağlık sorunlarını ve yakın zaman öncesinde ortaya çıkan beyin kanaması geçirip, bunun sonucunda hayati tehlikeye sokacak bir duruma girme ihtimali bulunduğunu bilmesine rağmen, müvekkilin 6 Ağustos günü çekilecek MR ve beyin tomografisi randevusuna götürmemiş, müvekkil bu kadar acil bir duruma rağmen neden götürülmediğini sorduğunda somut bir gerekçe sunmaksızın, kendisinden değil müvekkilin hastaneye nakil götürecek olan jandarmadan kaynaklı olarak müvekkili hastaneye götürülmeyeceğini söylemiştir.”

Hapishane idaresinin bu tavrının açıkça keyfi bir uygulama olduğunu vurgulayan Gökçe, “Müvekkilin sağlık hakkının engellenmesi sonucunda oluşabilecek tüm ihtimallerin sorumlusu Silivri 9 No’lu Hapishane İdaresi ve Silivri Ceza İnfaz Kurumu Kampüs Jandarma Komutanlığı’dır. Hapishane koşulları ve idarenin bu uygulamaları sonucunda müvekkilin hapishane koşullarında durumu gün geçtikçe daha da kötüye gitmektedir. Bu nedenle müvekkilin tedavisinin yapılması ve iyileşmesinin sağlanabilmesi için derhal tahliye edilmesi gerekmektedir” dedi.