Hastalar 'yer yok' diye başka kentlere gönderiliyor

Antalya Tabip Odası Başkanı Şahin, “Yoğun bakıma yeni hasta almak için ya bir hastanın vefat etmesi ya da iyileşmesi gerekiyor. Boş yatak olmadığı için şehir dışına gönderdiğimiz hastalar oluyor” dedi.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 18 Aralık 2020
  • 23:45

COVID-19 salgını nedeniyle vaka sayıları her geçen gün tırmanıyor, hastaneler alarm veriyor. Üstelik durum sadece üç büyükşehirle sınırlı değil. Tablonun en ağır olduğu yer, şüphesiz “Türkiye’nin Vuhan’ı” olarak gösterilen İstanbul. Ancak sadece Antalya’da günlük vaka sayısının iki bin civarında olması durumun vahametini gösteriyor. Antalya Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Nursel Şahin, kentteki son durumu BirGün’den İsmail Arı'ya anlattı.

Kentte vaka sayılarının eylülden itibaren artmaya başladığını aktaran Şahin, “Şu anda günlük ortalama 2 bin civarında yeni hastamız oluyor. Filyasyon ekipleriyle evlerinde takip edilen hasta sayısı da bu süreçte çok fazla arttı. İl Sağlık Müdürlüğü filyasyon ekiplerinin sayısını artırdı. Antalya İl Sağlık Müdürü, ‘Araç sayısı daha fazla olsa daha fazla ekip kuracağız’ dedi. Buralardan anlıyoruz ki, hasta sayısı çok fazla. Aile hekimleri, daha önce 5 ile 10 hastayı telefonla arayıp, takip ederken şimdi 30’la 60 arasında hastayı takip ediyor” dedi.

Birçok kentte olduğu gibi Antalya’daki hastanelerin de yoğun bakımlarının tamamen dolu olduğuna dikkat çeken Şahin, şöyle devam etti: “Covid-19 dışında bizim başka hastalarımız da var. Trafik kazaları var, beyin kanaması geçirenler var, kanser hastaları var ve yoğun bakımlarımız tam doluluğa ulaşmış durumda. Hastanelerin kapasiteleri artırılmaya çalışılıyor. Şu an yeni bir hasta almak için ya bir hastanın vefat etmesi ya da iyileşmesi gerekiyor.”

Antalya dışına hasta gönderiyoruz

Şahin, “Yoğun bakımlar dolu olduğu için bazen Antalya dışına da hasta göndermek zorunda kalıyoruz. Bu da ürkütücü bir tablo” dedi ve ekledi: “Sedyelerde, ambulanslarda bekleyen hastalar var. Evinde ağırlaşıp hastaneye gelemeyenler var. Kepez Devlet Hastanesi’nde bir spor salonun sahra hastanesine dönüştürülmesi için hazırlık yapıldığı söyleniyor. Antalya Eğitim Araştırma Hastanesi’nin eski acil binasına bazı yataklarının götürüldüğü ve orada hasta takibinin yapıldığı söyleniyor. Ancak böyle bir adım atılsa dahi yoğun bakımlar nitelikli sağlık çalışanlarına ve ekipmanlara ihtiyaç duyduğumuz yerler. Bir hekimin ve hemşirenin verimli olabilmesi için kaç hastayı takip edeceğine dair de kriterler var.”

Hasta sayısı yüzde 40 azalabilir

Antalya Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Nursel Şahin, sözlerini şöyle noktaladı: “Toplumsal hareketlilik ve toplumun temas alanları kısıtlanmalı. Şu anda beklentimiz, hiç önermek istemediğimiz ama zorunluluk haline de gelen bir tam kapanma. 14 günlük ve mümkünse 4 haftalık bir tam kapanma öneriyoruz. Almanya, ciddi bir sosyal destekle 26 günlük bir tam kapanmayı açıkladı. Biz kapanmayı hastanelerde yığılmanın azalması ve sağlık sisteminin bunu karşılayabilmesi için istiyoruz. ‘14 günlük kapanmayla yüzde 22 dolayında ve bir aylık kapanmayla yüzde 40’ların üzerinde yeni hasta sayısında bir azalma olur.’ Antalya’ya dışarında çok fazla kontrolsüz turist geldiği için bir bulaş alanı yarattık. Turistler kendi ülkelerine dönerken virüsü taşıdı ve turizm çalışanları arasında da yaygın bir bulaş var.”

***

Atıl hastaneler geri açılsın

Sağlık Bakanlığı, yoğun bakım doluluk oranlarını yüzde 81 olarak duyursa da Adana’daki sağlık çalışanları, kentteki 16 kamu, 16 özel ve 2 üniversite hastanesinde tek bir yoğun bakım yatağı kalmadığını söyledi. Adana Tabip Odası Başkanı Selahattin Menteş, kentte atıl durumdaki hastanelerin açılmasını istedi. Menteş, “Adana özelinde atıl durumda olan eski Numune, eski Çukurova Devlet, eski Göğüs Hastanesi, eski Seyhan Devlet Hastanesi’nin binası ve sahra hastanesi tekrar hizmete açılmalı” dedi ve ekledi: “Evde hasta takibinin zorluğu ve kayıpların olabileceği düşünülerek, bu hastaların yatırılarak tedavi etme koşulları zorlanmalı. Açılacak sahra hastanesi ve faaliyete geçirilecek eski hastaneler ile bu olanak sağlanmalı. Ülke genelinde alınan mevcut önlemler hasta artışını, ölümleri engellemekten uzak ve yetersizdir. Yoğun bakım ve hastane yatakları her gün yeni yer açılmasına karşın doludur. Yılbaşında uygulanacak sokağa çıkma kısıtlaması 4 değil, en az 14 gün olacak şekilde uygulanmalı.”