OHAL sonrası tüm ülke hapishaneye dönüştürülürken, resmi hapishaneler ise işkence evine dönüştürüldü. Psikolojik işkence için zaten hücreler tek başına yeterli olurken, barbarca yöntemlerle psikolojik işkence yoğunlaştırılıyor. Psikolojik işkencenin yanı sıra, fiziki işkence de yapılıyor. Deyim yerindeyse hapishanelerde, her an yeni bir saldırı oluyor. Tutsakları teslim almak için yapılan bu saldırılara karşı ise tutsaklar direnerek yanıt veriyor.
Hapishanelerdeki işkence, gorulmustur.org’da yer verilen haberlerle bir kez daha ortaya serildi. Bu saldırılardan öne çıkanlar arasında Elazığ T Tipi Kapalı Cezaevi’nde kadın koğuşlarında ranza, tuvalet ve banyolara kamera takılması, Mersin’de Tarsus C Tipi Kadın Kapalı Cezaevi’nde kadın tutsaklara ajanlık dayatmaları, Adana F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevinde hükümlü, 4 Şubat’ta intihar eden Haydar Duymaz’ın talebine rağmen hastaneye gönderilmemesi yer aldı.
Elazığ’da kadın koğuşunda ranza, tuvalet ve banyoya kamera
Elazığ T Tipi Kapalı Cezaevi’nde kadın koğuşundaki ranza, tuvalet ve banyolara kamera takılırken tutsaklar bu uygulamaya son verilmesi talebiyle görüşe çıkmıyor.
Durumu bildirmek için görüşe çıkan Berivan Abiş, kadın tutsakların ranza, tuvalet ve banyolara kamera takılmasını protesto ettiklerini, bu nedenle tutsakların aile, avukat ve telefon görüşmesine çıkmayarak eylemde olduklarını söyledi.
Abiş, ayrıca cezaevi koşullarının gittikçe kötüye gittiğini bildirerek, koğuşta sabah akşam tutsakların tek sıra haline getirilerek, zorla sayım yapıldığını ifade etti.
Mersin’de tutsaklara ajanlık dayatmaları
Mersin Tarsus C Tipi Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulan kadın tutsaklar, cezaevinde yaşanan hak ihlallerini protesto etmek için aile ve avukat görüşlerine çıkmama kararı aldı. Kadın tutsaklar, hapishanede yaşadıklarını kendileriyle görüşmeye gelen Özgürlükçü Hukukçular Platformu (ÖHP) üyesi Avukat Gülşen Özbek’e anlattı.
Kadın tutsakların, cezaevi idaresi tarafından ajanlaştırmaya zorlandığını aktaran Özbek, cezaevi müdürünün odasına çağrılan bazı kadın tutuklulara, burada bekleyen polisler tarafından “Sen bize yardımcı ol biz de sana” teklifinde bulunarak, ajanlık yapmaları için baskı yapıldığını aktardı. Sayım için kadın tutukluların kaldığı odalara erkek gardiyanların geldiğini ifade eden Özbek, bunu kabul etmeyen kadın tutuklular hakkında cezaevi idaresinin soruşturma açtığını, bazı kadın tutuklulara 2 ay iletişim ve görüş cezası verildiğini, belirtti. Ayrıca tutsaklar hastaneye gittiklerinde, kadın tutsağın askerlerin önünde soyunmasını isteyen doktorlar, ahlaksız-psikolojik işkencenin bir bileşeni haline geliyor.
Tutsak aileleri bu işkenceyi anlatarak, direnişe geçeceklerini duyurdular.
İntihar eden hükümlü talebe rağmen hastaneye sevk edilmemiş
Adana F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevinde bulunan Haydar Duymaz isimli hükümlü 4 Şubat günü bulunduğu odanın havalandırmasına kendisini asarak yaşamına son vermişti. Bundan 1 hafta önce intihar eğilimi içerisinde olduğu gerekçesi ile tedavi için yeniden Ruh Sağlığı Hastanesine gönderilmesini talep etmesine rağmen Duymaz hastaneye götürülmedi.
Şakran’da hapishane idaresinden keyfi uygulamalar
Şakran Hapishanesinde tutsaklar, hak ihlalleri ve baskılara karşı süresiz dönüşümlü açlık grevine başladığını duyurdu.
İzmir'in Aliağa ilçesinde bulunan ve sık sık tutuklulara yönelik hak ihlalleri ile gündeme gelen Şakran 3 Nolu T Tipi Cezaevi’nde kalan 93 siyasi tutuklu, idarenin keyfi uygulamalarını ve son dönemde artan hak ihlallerini protesto amacıyla bugün açlık grevine başladı.
Tutsak Ali Kurt ve arkadaşları Edirne F Tipi Hapishanesi'nde benzeri nedenlerden kaynaklı açlık grevinde.