DİSK Emekli-Sen 2024 yılının ilk başkanlar kurulunu DİSK Genel-İş salonunda gerçekleştirdi. Toplantının öğle arasında bir basın açıklaması yapıldı. Basın metnini Emekli Sen Genel Başkanı Cengiz Yavuz okudu.
Emeklilerin mahkum edildikleri sefalet koşullarını aktaran Yavuz şu şekilde devam etti:
“Geçtiğimiz günlerde AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, sınıfsal tercihini bir kez daha açıkladı: Emekli aylıklarına yapılacak 10 bin liralık bir seyyanen artışın ancak 2024 yılında ülkede tek bir çivi çakılmadığı, tüm yatırım bütçesinin emeklilere aktarıldığı, eğitim ve sağlığa tek kuruş harcanmadığı, kamu işçisi ve memurların yarısından fazlasına maaş verilmediği duruma karşılanabileceğini söyledi.”
Sarayın harcamalarına dikkat çekilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“*Bizler, aylıklarımızın insan onuruna yaraşır bir seviyeye çıkarılmasını; en düşük emekli aylığının asgari ücret düzeyinde belirlenmesini savunuyoruz!
*Bizler, emekliler arasındaki eşitsizliğin giderilmesi için intibak yasası çıkarılmasını savunuyoruz!
*Sağlıkta ve ilaçta katkı payının kaldırılmasını savunuyoruz!
*Üç-beş puanlık refah paylarınızı kabul etmiyoruz. Üç kuruşluk müjdelerini seçim yatırımı olarak görenlere, bizleri yoksullukta eşitlemeye çalışanlara karşı refahta eşitlenmeyi savunuyoruz!
*Emekli aylıklarımız cebimize girmeden erirken, resmi enflasyondan etkilenmeyen tek kalemin bayram ikramiyesi olmasını kabul etmiyoruz. Bayram ikramiyesinin amacı, emeklilerin aileleriyle gönül rahatlığıyla bayramlaşabilmelerini; bu yokluk içinde bir nebze nefes alabilmelerini sağlamak iken her bayramı biraz daha buruk karşılamayı kabul etmiyoruz. 3 bin lira olarak müjdelenen bayram ikramiyelerinin hiçbir biçimde asgari ücretin altına düşmeyecek şekilde güncellenmesi gerektiğini savunuyoruz.
*Bizler, sağlıklı yaşam, barınma, güvenli çevre, erişilebilir sosyal ve kültürel imkânlar ile kamusal mekânları savunuyoruz!
Yani bugün bizler, insanca bir yaşam için asgari gereklilikleri savunmak zorunda bırakılıyoruz!”
Açıklamada son olarak yaşam hakkı için mücadele çağrısı yapılarak “Hakkımız olanı alıncaya kadar her yerdeyiz!” denildi.