Etkin Haber Ajansı (ETHA) ve Özgürlükçü Demokrasi gazetesi çalışanlarının yargılandığı davalar öncesi, tutuklu oldukları Bakırköy Kadın Hapishanesi önünde basın açıklaması yapıldı.
Saat 17.00’de hapishane önünde buluşan gazeteciler “Gazetecilik suç değildir. Tutuklu gazetelere özgürlük!” yazılı ozalit açtı.
Eylemde ilk olarak DİSK Basın-İş'ten Aylin Kaplan konuştu. Arkadaşlarının gazetecilik yaptıkları için tutuklu olduklarına dikkat çeken Kaplan, yaptıklar haberler iktidarın suçlarını ortaya döktüğü için gazetecilerin hedef alındığını belirtti.
TGS Kadın Komisyonu’ndan Gülfem Karataş adli yılın açılmasıyla gazeteci davalarının da başladığını belirterek, tüm tutuklu gazetecilerin serbest bırakılmasını istedi.
ETHA adına konuşan Ebru Yiğit, haber yapması gereken gazetecilerin, tutuklu meslektaşları için eylemler gerçekleştirdiğini belirtti. “Gerçeklerin bilinmesinden rahatsızlık duyanlar sesimizi kısmaya çalışıyor” diyen Yiğit özgür basın geleneğini sürdüreceklerini söyledi.
Gazetecilerin avukatı ve HDP milletvekili Züleyha Gülüm toplumsal muhalefette yer alan herkesin yargılandığını belirterek OHAL’in yasallaştığı bir sürece girildiğini söyledi. Gazetecilerin gözaltına alınıp tutuklanmasının halkın haber alma hakkını hedef aldığını söyleyen Gülüm, gazetecilerin haber yapmayı sürdüreceklerini vurguladı.
Ruhi Su Dostlar Tiyatrosu’ndan bir çalışanın “Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek” şarkısını söylemesinin ardından basın açıklaması okundu.
ETHA çalışanları Pınar Gayıp ve Semiha Şahin ile Özgürlükçü Demokrasi çalışanları Reyhan Hacıoğlu ve Hicran Ürün'ün Nisan ayından beri tutuklu olduğu hatırlatılan açıklamada, bu gazetecilerin yaptıkları haberler nedeniyle yargılandıkları söylenerek gelecek hafta görülecek duruşmalarına şöyle çağrı yapıldı: “Tüm kamuoyunu, önce Pazartesi günü ETHA’dan, sonra, Çarşamba günü de Özgürlükçü Demokrasi’den 6’sı tutuklu 14 gazeteci arkadaşımızın Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi’ndeki 23. Ağır Ceza Mahkemesi’ne davet ediyoruz.”
Açıklamanın ardından balonların uçurulduğu eylem "Özgür basın susturulamaz!" sloganıyla sona erdi.
Kızıl Bayrak / İstanbul