Fatsa-Ünye halkı siyanüre direniyor!

Fatsa Ünye Doğa Koruma Platformu, siyanürle altın aramaya karşı başlattıkları direnişin sesini İstanbul'a taşıdı.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 09 Kasım 2014
  • 14:35

Fatsa Ünye Doğa Koruma Platformu, Fatsa ve Ünye’de siyanürle altın çıkarılmasını protesto etmek ve 14. gününü tamamlayan çadır direnişlerini duyurmak amacıyla Galatasaray Lisesi önündem eylem yaptı.

“Fatsa Ünye halkı siyanüre direniyor!” pankartı açan platform üyeleri sık sık “Fatsa’da maden istemiyoruz!”, “Birleşe birleşe kazanacağız!”, “Köyüme, suyuma, ormanıma dokunma!”, “Fatsa’dan Yırca’ya direnişe bin selam!” ve “Siyanür varsa fındık yok!” sloganları attı.

Platform adına Burak Yücel kısa bir konuşma yaptı. Madenlerin kurulmaması, suların kurutulmaması, ormanların kesilmemesi ve siyanürle altın aranmaması için meydanlarda olduklarını belirten Yücel; çocukları için toprağı, havayı, suyu ve ormanı savunacaklarını bildirdi. Yücel ayrıca, altın madeni aranan bölgeye çadır kurduklarını, kolluk kuvvetlerinin taciz ve baskılarla mücadelelerini kırmaya çalıştıklarını ifade etti.

Yücel’in konuşmasının ardından Uğur Uçar basın metnini okudu. Nazım Hikmet’in “Yaşamaya Dair” şiiri ile başlayan metinde; iktidarın ülkeyi rant ve talana açtığı, sermayenin enerji bahanesi ile HES vb. projelerle suyu tekellerine almaya çalıştığı, termik ve nükleer santralleri hayata sokmaya çalıştıkları ve şimdi de Altıntepe şirketinin Fatsa’da 100 dönümlük bir alanda 900 tonluk altın için siyanürle arama başlattıkları belirtildi. Siyanürün zararlarını Kütahya Gümüşköy’den ve Uşak Eşme’den bildiklerinin belirtildiği basın metni şu sözlerle devam etti:

Sit alanı olan ve korunması gereken bölgenin sit alanı vasfından çıkarılması için Altıntepe şirketi dava açmıştır. Bizler de bu doğa katliamının sona ermesi için dava açtık. Yargı yollarının sonuçsuz kaldığını bir çok örnekte gördük. Bu nedenle fiili ve meşru varlığımızla canımıza, suyumuza, ormanımıza, doğamıza kastedenlerin karşısında nasıl durulması gerekiyorsa öyle duracağız. Fatsa ve Ünye halkı geçmişte nasıl ki karaborsacıya ve tefeciye karşı direndiyse bu gün de doğasına, yer altı ve yerüstü varlıklarına göz diken sermayenin karşısında gerektiği gibi durmayı da bilir.”

Gülseren Odabaşı ve Ahmet Odabaşı da yaptıkları konuşmalarda kurdukları çadıra kolluk kuvvetleri tarafından baskı yapıldığını, kolluk kuvvetlerin böyle bir yöntem kullanarak kendilerini yıldırmaya çalıştıklarını belirtti.

Eylemde, Sivas Kangal Bakı Tepe Çevre Platformu adına Hacer Elçi kısa bir konuşma yaptı. Kangal’da da 2 yıldır altın çıkarılmaya çalışıldığını, bu durumun Kangal’ı Kangal yapan doğal değerleri yok edeceğini vurgulayan Elçi; 3 kere yürütmeyi durdurma kararı çıkarttıklarını, işgal yaptıklarını ancak sermayenin ÇED’e devam ettiklerini belirterek mücadeleye devam edeceklerini, topraklarına siyanürü bulaştırmayacaklarını vurguladı.

Eylem Mehmet Gümüş’ün “Hekimoğlu” türküsünü söylemesinin ardından sonlandırıldı.

Kızıl Bayrak / İstanbul