18 Ağustos’ta ev baskınları ile gözaltına alınan Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) ve Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) MYK üyeleri için İstanbul Adliyesi önünde açıklama yapıldı.
“Komplolar sökmedi sökmeyecek” yazılı pankartın taşındığı eylemde ESP, Devrimci Parti, Alınteri, Halkevleri, Partizan ve Yeni Demokrat Kadın (YDK), Kaldıraç adına konuşmalar yapıldı. Yapılan konuşmalarda faşizmin saldırılarına karşı devrimci dayanışma ve direnme vurgusu öne çıktı.
“Siyasi polis çaresizce komplo kurdu”
Basın metnini Ümmühan Özdemir okudu. “Komplolar sökmedi, sökmeyecek” vurgusu yapan Özdemir, partisi ESP'ye siyasi polis tarafından çaresizce kurulan komployu şöyle açıkladı:
“Partimize yönelik gerçekleştirilen bu yeni komplo saldırısı 18 Ağustos gecesi saat 02.00'da yapılan ev baskınıyla başladı. ESP ve SKM MYK üyelerimiz Deniz Aktaş ve Ebru Yiğit İstanbul Gazi Mahallesi'nde Suruç gazilerimizden olan ve tedavisi sırasında yaşamını yitiren Sezgin Dağ'ın eşi Nurcan Gülbudak'ın evinde misafir olan yoldaşlarımız gözaltına alındı. 4 sosyalist gözaltına alındıktan sonra İstanbul Emniyet Müdürlüğü TEM Şube'ye götürüldü. Bir gün boyunca gözaltında bulunan sosyalistlerin yakınlarına siyasi polis tarafından bilgi verilmediği gibi İstanbul Emniyeti gözaltı bilgisini kabul etmedi. Gece saatlerinde Emniyet'e giden avukatlara ise gözaltı bilgisi verilerek, 24 saat avukat kısıtlılığı olduğu bildirildi. Yoldaşlarımız ve gözaltındaki sosyalistlerle sabaha karşı yapılan görüşmede; nezaret girişinde, erkek polislerin de eşlik ettiği biçimde çıplak arama işkencesine maruz kaldıklarını; baskın yapılan evde kamerasız ve yoldaşların ortamı görmeyeceği biçimde saatlerce arama yapıldığını; aramanın belli bir aşamasında eve bomba imha ekiplerinin çağrıldığını ve bu biçimde de aramanın kamerasız şekilde sürdürüldüğünü öğrendik
Komplonun altını dolduramayan İstanbul Emniyeti ve siyasi polis bununla da yetinmedi. TEM Şube'nin ihtiyaç duyduğu deliller bizzat TEM Şube tarafından oluşturulmalıydı. Bu nedenle 4 sosyalistin gözaltına alınmasından tam 2 gün sonra ikametgâh adreslerine baskınlar gerçekleştirildi.”
“İşçi sınıfı ve ezilenlerin mücadelesini büyüteceğiz”
Bu tablonun faşist polis, istihbarat ve medya aparatlarıyla ESP'yi kriminalize eden; her eylemi yasadışı ilan eden, omuzlanan her cenazeye saldıran AKP-MHP faşist rejimin ESP nezdinde yeni bir komplo süreci başlatıldığının altını çizen Özdemir şöyle devam etti:
“Faşist diktatörlüğün komplo saldırısı partimize yönelik gerçekleştirilen ilk saldırı değildir. Partimiz ateş altında yürümenin ne olduğunu gayet iyi bilmektedir. Bu bilinçle sayısız komplonun üstesinden gelerek geri püskürtmüş, püskürtmeye de devam edecektir. Faşist rejim bilsin ki; bizler devrimci sosyalistler olarak yaratılmak istenen karanlığı dağıtan ışık zümreleri olmaya, yaşamın her anında ve alanında var olarak, işçi sınıfı ve ezilenlerin mücadelesini büyütmeye devam edeceğiz.”
Eylem, “Komplolar sökmedi, sökmeyecek”, “Bize gücünüz yetmez biz kazanacağız”, “ESP umuttur umut dimdik ayakta” sloganlarıyla sona erdi.