Türkiye kapitalizminin içerisinde bulunduğu ekonomik kriz derinleşirken dün açıklanan Ekim ayı enflasyonu, AKP iktidarının “enflasyonla mücadele” adı altında yürüttüğü, zabıtalarla fiyat denetimi, 3 aylık indirim kampanyası vb. adımların bir sonuç vermediğini ortaya serdi. Buna karşın, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, enflasyonun yıl sonunda yüzde 24’te kalacağını ileri sürerek krize dair iyimser konuştu. Kimi burjuva ekonomistler de söz konusu enflasyonla birlikte “en kötü geride kaldı” iddialarında bulunurken, enflasyonun yükselerek yeni bir zirve yaptığını çarpıtmış oldular. Albayrak’ın iddiasının tutabilmesi içinse Kasım ve Aralık aylarında fiyatlarda düşüş olması gerektiği gerçeği söz konusu söylemlerin bir kez daha manipülasyon olduğunu gözler önüne serdi.
Kimi ekonomistler enflasyondaki yeni zirveyi çarpıtarak “iyimser tablo” sunmaya kalksa da kimileri 2019’da da yüksek enflasyonla yaşamaya devam edileceğinin altını çiziyor. Üretici fiyatlarındaki enflasyonun yüksek seyrine ve tüketici fiyatlarıyla arasındaki farka dikkat çeken ekonomistler, bunun etkisiyle tüketici fiyatlarının daha da artmasını bekliyor. Bu açıdan en büyük etken ise enerji fiyatlarındaki yüzde 80’in üzerine çıkan enflasyon olarak göze çarpıyor. Enerjinin henüz tüketici fiyatlarına tam yansımadığı belirtilirken, bunun önümüzdeki aylarda fiyatlara yansıması ve enflasyonu yükseltmesi öngörülüyor.
“Üretici fiyatlarındaki artış daha tam yansımadı”
Deutsche Welle Türkçe’ye konuşan İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İşletme Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Öner Günçavdı’ya göre, üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) ile Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) arasındaki farkın yaklaşık 20 puan olması nedeni ile yeni fiyat artışları kaçınılmaz olacak.
Türkiye'de ilk kez üretici fiyat enflasyonu ile tüketici fiyat enflasyonu arasındaki farkın bu kadar açıldığına işaret eden Prof. Günçavdı, “Türkiye’de şu anda reel sektör merkezli bir sorun var. Firmalar fiyatlandırma yapamıyorlar, maliyetlerini fiyatlara tam olarak yansıtamıyorlar. Bu maliyetler fiyatlara tam olarak yansımak zorunda olacak. Fiyat artışları sürdükçe enflasyon da artacak” dedi.
“Yıl sonu enflasyonu yüzde 25’i geçecek”
Bu nedenle önümüzdeki aylarda da enflasyonda artış eğiliminin sürmesini beklediğini ifade eden Günçavdı, “Daha önce, 2018’i yüzde 25 enflasyonla kapatırız diyorduk ama görünen o ki, enflasyon yıl sonunda yüzde 25’in üzerinde olacak. Kasım ve Aralık aylarında da yükselişin süreceğini düşünüyorum” diye konuştu. Günçavdı, hükümetin yüksek enflasyonla nasıl baş edeceğine dair bir program ortaya koymadığını, bunun yerine “yüzde 10 indirim kampanyası” ve “inşaat sektöründeki stoklar için tahvil” gibi gündelik adımlar attığını da sözlerine ekledi.
“Enerjideki yüzde 80’lik enflasyon fiyatları daha da arttıracak”
Ekonomist Uğur Gürses, “Enflasyonla Topyekün Mücadele adı verilen programla sanıldı ki fiyatlar gerileyecek. Ama bunun sembolik bir şey olduğu çok belliydi. Veriler, enflasyonun tam gaz devam ettiğini gösteriyor” dedi. Kurlardaki gerilemenin enflasyon üzerindeki etkisinin de kısa zamanda kendini göstermeyeceğini belirten Uğur Gürses, “Üretici fiyatlarındaki aylık artış yavaşlamış gibi gözüküyor. Ama enerji fiyatlarındaki artış çok belirgin. Yıllık yüzde 80 fiyat artışı var enerjide. Bunlar kademe kademe perakende fiyatlara da yansıyacak” diye konuştu. Bu nedenle Berat Albayrak’ın Kasım ve Aralık aylarında enflasyonun gerileyeceğine ilişkin beklentilerinin gerçeği yansıtmadığını ifade eden Gürses, şunları söyledi:
“Maalesef Kasım ve Aralık'ta da enflasyonun artacağını düşünüyorum. Üretici fiyatlarının geldiği nokta, perakende fiyatlardaki artışı zorunlu kılıyor. Ekim ayında 400 kalem malın yüzde 80’ine zam geldi. Kasım ayında da bu ürünlerin yaklaşık yüzde 70’i yeniden zamlanacak. Hükümet enflasyonu düşürmek için yapısal adımlar atmak yerine fiyat indirim kampanyaları gibi semptomlara dönük adımlar attı. Bunların işe yaramayacağı çok açıktı.”
“Enflasyonda yükseliş 2019’da devam edecek”
Enflasyonun Ekim ayında negatif çıkacağına dair beklentilerin baştan beri gerçekçi olmadığını vurgulayan Ekonomist Haluk Bürümcekçi'ye göre ise, yılsonuna doğru enflasyonda az miktarda gerileme yaşanabilir; ancak 2019 başından itibaren enflasyondaki yükseliş devam edecek. “Enflasyonla Topyekün Mücadele Programı” kapsamında yapılan fiyat indirimlerinin ise mobilya ve otomotiv gibi bazı sektörlerde az da olsa etkisini gösterdiğini ama genel olarak enflasyon üzerinde ciddi bir etki yaratmadığını kaydeden Haluk Bürümcekçi, "Bu kampanyalar enflasyonun düşürülmesi için işe yarayacak gibi görünmüyor" dedi.
“2019’da vergiler yükselince enflasyona yansıyacak”
Ekim enflasyonunun tüm yılın en yüksek değeri olabileceğini ancak Merkez Bankası’nın yıl sonu için öngördüğü yüzde 23,5’lik enflasyon tahmininin aşılacağını dile getiren Bürümcekçi şunları söyledi:
“Yılsonuna doğru KDV ve ÖTV indirimlerinin yapıldığı mobilya, beyaz eşya ve otomobilin TÜFE içindeki payının yüksekliği ve bu gruplarda yüzde 10 civarı fiyat indirimlerinin görülecek olması enflasyonda toplamda 1 puana yakın düşüş getirebilir. Ancak yeni yılda vergiler eski seviyesine getirildiğinde enflasyon tekrar yükselecek. 2019'un ilk çeyreğinde, yıllık enflasyonun Mart sonunda yüzde 27-28 aralığına yükselmesi olası. Dolayısıyla Türkiye'nin yüksek enflasyon sorunu devam edecek.”