AKP-MHP iktidarının, kendilerini ve sermayeyi zengin eden ekonomi politikalarıyla enflasyonun zirveye tırmanışı Kasım ayında da devam etti.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Kasım ayı tüketici ve yurt içi üretici fiyat endekslerini açıkladı. ENAG da Kasım ayı için kendi hesapladığı tüketici fiyat endeksini paylaştı.
TÜİK’e göre tüketici fiyatları Kasım’da aylık yüzde 3,51, yıllık yüzde 21,31 artarken, üretici fiyatları aylık yüzde 9,99, yıllık yüzde 54,62 yükseldi.
ENAG ise tüketici fiyatlarının aylık yüzde 9,91, yıllık yüzde 58,65 arttığını açıkladı.
Kendi hesapladığı TÜFE’de kapsanan 415 maddeden 345’inin fiyatının arttığını açıklayan TÜİK’in tüketici fiyatlarındaki aylık ve yıllık artışında başı çeken gruplar şöyle:
-Aylık fiyat değişimlerinde, ulaştırma yüzde 6,31, çeşitli mal ve hizmetler yüzde 5,36, lokanta ve oteller yüzde 4,10, gıda ve alkolsüz içecekler grubunda fiyatlar yüzde 3,92 arttı.
-Yıllık fiyatlarda ise lokanta ve oteller yüzde 28,90, gıda ve alkolsüz içecekler yüzde 27,11, ev eşyası yüzde 25,14, konut yüzde 23,78, ulaştırma grubu yüzde 22,74 arttı.
Üretici fiyat artışında “enerji” başı çekti
Yurt içi üretici fiyatlarındaki artışlarda enerji sanayi dalı ve elektrik, gaz üretimi ve dağıtımı sektörü fiyatları ortalamaların üzerine çıktı. Aylık üretici fiyatlarındaki yüzde 9,99’luk artışı geçen elektrik, gaz üretimi ve dağıtımı fiyatları yüzde 14,33 arttı. Madencilik ve taş ocakçılığı sektörü fiyatları da yüzde 11,64 arttı. Enerji sanayi dalında fiyat artışı yüzde 13,33’e ulaşırken, onu yüzde 11,55 ile ara malı grubu izledi.
Yıllık fiyat artışının en yüksek olduğu sanayi grubu da yüzde 72,42 ile elektrik, gaz üretimi ve dağıtımı oldu. İmalat fiyatlarında yıllık artış yüzde 53,24’ü buldu. Sanayi dallarından enerji fiyatları da yıllık yüzde 90,34 artış kaydetti.
“Derin” yoksulluğa engel olmak için…
TÜİK’in gerçekleri çarpıtan bu istatistikleri bile hayat pahalılığındaki artışı yansıtırken, ENAG’ın açıkladığı yüzde 58,65’lik enflasyon, fiyatların geçen yıla kıyasla yarıdan fazla arttığı anlamına geliyor. Üretici fiyatlarında ve özellikle de enerjideki yüzde 100’e doğru ilerleyen artış, fiyatların önümüzdeki dönemde yaşamın her alanına yansıyacağına işaret ediyor.
Bu veriler, Türk Lirası’ndaki değer kayıplarıyla kendileri zenginleşen sermaye ve AKP-MHP iktidarının, ülkeyi “hiper” enflasyona doğru sürüklediğini bir kez daha göstermiştir. Dolayısıyla, bu gidişata ve yaklaşan “derin” yoksulluğa dur demek daha da yaşamsal bir hal almış bulunuyor. Saray’a ve sermayeye “dur deme” sorumluluğu en başta da, bu sefaleti doğrudan yaşayan işçi sınıfı ve emekçilere düşüyor.