Kamu kaynaklarının Türkiye Varlık Fonu’na devredilmesini yorumlayan ekonomistler, uygulamanın “sermayenin denetimsiz kullanımını sağladığını” belirttiler
“Denetimsiz serbest harcama istiyorlar”
dihaber’de yer alan habere göre, İktisatçı Prof.Dr. Korkut Boratav, kamu kurumlarının Varlık Fonu'na aktarılmasını "Görülmemiş bir olay" olarak tanımladı. "Bir kere bu kadar büyük bir operasyonun Bakanlar Kurulu kararı bu kadar hızlı, kamuoyunda ve Meclis'te yapılmaması görülmemiş bir olaydır" diyen Boratav, Fon'un bütçeyi olumlu mu yoksa olumsuz mu etkileyeceğinin önemli olmadığını söyledi.
Asıl önemli olanın hükümetin niyeti olduğunu vurgulayan Boratav, şöyle devam etti: “Üzerinde bütçe kontrolü olmayan Varlık Fonu büyük çapta kamu hisseleri satışlarıyla 'mega projelere' finans desteği sağlayacak. Serbest bir harcama programı planlıyorlar. IMF ve derecelendirme kuruluşları gibi finans çevreleri Türkiye'nin kamu açığının milli gelire oranını, devlet borcunun milli gelire oranını dikkatler izlerler. AKP bu oranları gözetti. Genellikle bu oranların IMF ve diğer finans çevrelerinin önem verdiği sınırları aşmaması için gözetti. Fakat şimdi bu sınırları aşmak istiyorlar. Serbestçe harcamak istiyorlar. Ama bütçe dengesinin dışında tutmak istiyorlar. Bu dış finans çevreleri izleyip, analiz edecek ama zaman alacak. Hükümetin niyetinin bu olduğunu sanıyorum. Uygulamayı göreceğiz.”
Kaynak aktarımındaki aceleciliğe dikkat çeken Boratav, aynı zamanda Varlık Fonu'nun dünyadaki örnekleriyle hiç alakasını olmadığını hatırlattı. Dünyada 2 tür fon biçimi olduğunu ifade eden Boratav, “Ya petrol-doğalgaz ihracat edip, biriktirdiği kullanım alanları olan fonlar aktarırsın, yahut Çin gibi büyük cari işlem fazlanın birikimi rezervlere intikalını sağlarsın. Bizde ikisi de yok. Ne petrol ne de cari işlem fazlası yaratan bir ekonomiyiz. Bu tamamen kamu bütçesinin iç organizasyonun değiştirilmesine yönelik bir operasyondur” dedi.
“Anlamsız, hukuk dışı bir uygulama”
Uygulamayı T24’e değerlendiren Ekonomist Uğur Gürses ise şunları söyledi:
“Eskiden Hazine'nin mal varlığında olan kurumlar özelleştirme idaresi kanalıyla satılıyordu. Geliri yine hazineye geliyordu. Şimdi KHK ile hazinenin mal varlığındaki kuruluşlar, varlık fonuna devredilebiliyor. OHAL koşullarında KHK çıkarma yetkileri var, ancak bunun OHAL ile ilgisi yok. Hukuk üstü bir uygulama. Bu kuruluşlar Meclis'in bütçe denetiminin dışına çıkarılmış oluyor. Anlamsız, yani, dediğim gibi hukuk dışı bir uygulama.
“Karar o kuruluşların çiftlik gibi kullanılması anlamına geliyor. Patronaj Hazineden Varlık Fonu'na geçirilmiş oldu. Dolayısıyla hukuk dışı bir yolla geçiriliyor. Meclis’in kanun yapma yetkisiyle yapılmış bir uygulama değil.”