Bugün Ekim Devrimi’nin 100. yılı vesilesiyle düzenleme kararı aldığımız yürüyüş sermaye devletinin kolluk kuvvetlerinin azgın saldırısına maruz kalmıştır. Toplanma anından itibaren eylemi provoke eden polis, yürüyüşe başladığımız anda saldırmış, saldırıda 20’den fazla arkadaşımız polisi terörü eşliğinde gözaltına alınmıştır.
Bize tekmeniz copunuz ile saldırabilir; hatta bombanız, topunuz, silahınızla bizi öldürebilirsini. Ama boyun eğdiremezsiniz, ideallerimizden vazgeçiremezsiniz, inancımızı zerrece sarsamazsınız. Bizi gözaltına alabilir, zindanlara atabilir ama yolumuzdan yürümekten alıkoyamazsınız.
Çünkü biz Ekim Devrimi’nden geliyoruz, Paris komünarlarının ruhunu taşıyoruz. Eşitlik, kardeşlik, barış, özgürlük... ilericilikten yana ne varsa bize ait! Sizse bir avuç kan emici sermayedarın gözü dönmüş uşaklarından başka bir şey değilsiniz. Bu yüzden tüm bunlar nafiledir.
Biz o yolları çok yürüdük gene yürüyeceğiz. Ne OHAL’iniz, ne genelgeleriniz, ne şiddetiniz bizi engelleyemez. Bütün toplumu içine hapsetmeye kalktığınız korku duvarlarını gerekirse kafamızı üstüne vura vura parçalayacağız. Ve sonunda siz kaybedeceksiniz, biz kazanacağız!
İzmir’de aylardır estirilen polis terörü, toplumsal muhalefeti sindirmek amaçlıdır. Eylemlere saldırılmakta, insanlar keyfi ve zorbaca gözaltına alınmaktadır. Amaç tek adam rejimine dayalı dinci bir sermaye diktatörlüğü kurmak, buna karşı direniş gösterecek herkesi etkisiz hale getirmektir. Keyfi baskı ve uygulamalara boyun eğmemek, bu sermaye diktatörlüğüne karşı mücadelenin temel koşuludur.
İzmir Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu olarak, İzmir’in tüm işçi ve emekçilerini, ilerici ve devrimcilerini, saldırılar ve bu pervasız tutumlar karşısında diz çökmemeye, direnenleri sahiplenmeye, her türlü baskı ve zorbalık uygulamasının karşısına dikilmeye çağırıyoruz.
Şan olsun Ekim Devrimi’nin 100. yıl dönümüne!
Şan olsun yeni Ekim’ler mücadelesine!
İzmir Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu
5 Kasım 2017