Depremin üzerinden 2 ay geçmesine rağmen deprem bölgesinde barınma, sağlık, beslenme ve eğitim gibi temel alanlarda sorunlar katlanarak büyüyor.
Eğitim-İş Sendikası, deprem bölgesinde eğitimde yaşanan sorunlara ilişkin rapor hazırladı. Raporda, “Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in tozpembe söylemleri ile sahadaki gerçekler taban tabana çelişmekte, milyonlarca öğrenci eğitim hakkına kavuşturulmamaktadır” denildi. Raporda bölgede eğitim alanında öğretmenlerin yaşadığı sorunlar şöyle sıralandı:
“*11 ile giden öğretmenlerin yaşadığı sıkıntılar daha varır varmaz başlamaktadır
*Gönüllü olarak giden öğretmenlere hiçbir ücret ödenmemektedir
*Öğretmenlerin yemek ihtiyacı karşılanamıyor
*Öğretmenlerin konaklama ihtiyaçları baştan savma biçimde çözülmektedi
*Materyal sayısı yetersiz.”
Raporda öğrencilerin yaşadığı sıkıntılar şöyle aktarıldı:
“*Öğretmen sayısı yetersiz.
*Öğrencileri arayıp ‘okula gelin’ diyen bir yöneticileri bile yok.
*2 milyon 800 bin civarında öğrenci eğitim alamadı.
*Kaynak kitap eksiği sürüyor.
*Öğrencilere öğlen yemeği verilmemektedir.
*YKS’ye girecek öğrencilerin ulaşım ücretleri karşılanmadı.”
Eğitim-İş’in sorunların çözümüne yönelik şu önerilerde bulundu:
“-11 ildeki eğitimin en büyük sorunu öğretmen yetersizliği olduğu için, bu bölgedeki öğretmen açığının rakamsal olarak ne olduğu bilimsel yöntemlerle tespit edilip, bu açığı kapatmak için bir ordu gibi yıldan yıla çığ gibi büyütülen ataması yapılmayan öğretmenleri atama yöntemine gidilmelidir.
-Başka illerdeki norm fazlası öğretmenlere bu 11 il için görevlendirme kabul ederlerse mümkün olan en yüksek sayıda ek ders ücreti yatacağı söylenmeli, bir cazibe yaratılmalıdır. 11 ilde görev yapan ve yapacak öğretmenlere maaşlarının 1,5 katını ödeme kararı almakla başlanabilir.
-Bu illerde nitelikli konteynır bölge okulları sayısı derhal çoğaltılmalı, şehirlerin her köşesine ulaşacak şekilde paylaştırılmalıdır. Kurulacak konteynır bölge okulları TYT, AYT, 8.sınıf gibi sınıflara ayırarak, buraların yakınında bu sınıflardan hangi öğrenciler yaşıyorsa onları eğitime alarak sistemi oturmak gerekmektedir.
-Bölgede hem okullardaki hem öğrencilerdeki materyal eksikliği dikkatlice tespit edilip dağıtımı derhal planlanmalıdır.
-Eğitimin sürdürülmeye çalışıldığı çadırların hepsine elektrik sistemi getirilmeli, çadırlar su baskınlarına uğramayacak ve rüzgarda uçuşmayacak hale getirilmeli ve bu çadır eğitiminin ancak ve ancak geçici bir çözüm olması gerektiği unutulmamalıdır.
-Depremzede öğrencilerin eğitime dair tüm ihtiyaçları devlet tarafından derhal ve bedelsiz olarak karşılanmalıdır. Bu bölgelerde LGS’ye girecek öğrencilerin sınava MEB’in başarısızlığı ve basiretsizliği nedeniyle yeterince hazırlanamadığı gözetilmeli, kısa vadeli çözüm olarak kontenjanlar artırılmalı ve yatay geçiş avantajları sağlanmalıdır. YKS’ye hazırlanan öğrenciler için de bazı teknik avantajlar yaratılmalı, özellikle bu iki gruptaki öğrencilere tablet/bilgisayar/internet gibi teknik destekler derhal sağlanmalıdır.
-Depremin vurduğu illerde okul öncesi eğitim tam anlamıyla boşlanmıştır ve bu boşluktan vakıf maskesi takmış tarikatlar yararlanmaktadır. Bu mecbur bırakma politikası, bu afeti bile fırsata çevirme düşkünlüğü kabul edilmez. MEB, burada derhal okul öncesi eğitim konteynırları oluşturmalıdır."