İstanbul Eczacı Odası ve birçok şehrin eczacı odaları, Sosyal Güvenlik Kurumu'nun Sağlık Uygulama Tebliği’nde yaptığı değişiklikler ile ilaçlara ulaşımın zorlaşması ve 'taban fiyat uygulaması' adı altında emekçilerin cebinden çıkan katkı paylarının arttırılması ile ilgili basın toplantısı düzenledi.
İstanbul Eczacı Odası'nda düzenlenen basın toplantısına Ankara, İzmir ve Diyarbakır gibi birçok kentin eczacı odaları başkanı da katılım gösterdi. Basın toplantısının açılış konuşmasını yapan İstanbul Eczacı Odası Başkanı Semih Güngör, kısıtlı bir zaman içerisinde hazırlanan basın metnine 18 eczacı odasının imzacı olduğunu ve Türkiye'deki yüzde 60 oranındaki eczacıyı temsil ettiklerini belirtti.
'Sıkılaştırma tedbirleri' ile emekçiyi soyacaklar
Eczacı odaları adına basın açıklamasını Gaziantep Eczacı Odası Başkanı İrfan Demirci okudu. Demirci, OECD standartlarına ulaşmayan Türkiye'de sağlık harcamalarının liberal-piyasacı anlayış tarafından özel sektöre kanalize edildiğine dikkat çekerek, geçtiğimiz yılın sonunda açıklanan Sağlıkta 2014 Programı 'sıkılaştırma tedbirleri' ile ilaç konusunda yeni yüklerle karşılaşacaklarını ifade etti.
Hastalar açısından SGK tarafından tahsil edilen 10 ayrı bedeli maddeler halinde sayan Demirci, 'tamamlayıcı sağlık sigortası' uygulaması sonucunda yaşanacaklar hakkında, “Sağlık hizmeti almak için halkın cepten ödemelerinin daha da artacağı ortadadır. Tamamlayıcı sağlık sigortası vatandaş için fazladan ödeme yükü, özel sigorta şirketleri için ise yeni bir kar kapısı olarak karşımıza gelecektir” dedi.
Fark ödemesi yüzde %120'ye varacak!
Yarından itibaren başlayacak iki yeni uygulama ile emekçilerin cebinden çıkacak harcamalarının daha da artacağını kaydeden Demirci, 'taban fiyat uygulaması'nın yanı sıra, ithal edilerek yurtdışından getirilen, kanser dahil pek çok kronik hastalıkta kullanılan ilaçların başvurularının eczanelerden yapılmaya başlanacağını duyurdu. Demirci, 'Taban fiyat uygulaması'na dair şunları söyledi:
“İlaç fiyat farkı, on yılı aşkın süreden bu yana Sağlık Uygulama Tebliği hükümleri ile uygulanmaktadır. Ancak 1 Ekim itibariyla hastanın cebindeki delik biraz daha büyüyecektir. Kurum bu uygulamayla, kendi açıklamalarına göre 400 milyon TL civarında bir yükü vatandaşın üstüne yıkacaktır. Hastanın ilaca ödediği fark, hastadan hastaya ve alınan ilaca göre değişmekle beraber, % 20 ila % 120 oranında yükselecektir. Ülkemizde asgari ücret ile geçinmeye çalışan milyonların olduğu düşünüldüğünde, vatandaşın yükünün dayanılmaz boyutlara ulaşacağı bir gerçektir.”
Fiyat baskılaması ile ilaç girişi önlenecek
Uygulama ile hastaların ilacını eczaneden alıp, tedavisine derhal başlayamayacağını belirten Demirci, emekçilerin ilaçları kargo yolu ile temin etmek zorunda kalacağını kaydetti. Demirci daha sonra şunları söyledi:
“Sağlık otoritesi, ülkemizde bulunmayan yüzlerce ilaca halkın hiçbir engel ve gecikme ile karşılaşmadan ulaşımını sağlayacak şartları sağlamalıdır. Bir yada iki yüz milyon dolar daha az ilaç tüketilsin diye, ilaçların fiyatını baskılayarak ülkeye girişini engellemek ve ilaç ithalatının yolunu açmak anlayışı sağlıklı bir anlayış değildir.”
Basın açıklamasının okunmasının ardından söz alan Diyarbakır Eczacı Odası Başkanı Ferhat Değer, bölgelerinde 11 milyon kişinin yeşil kartlı olduğu bilgisini vererek, yeşil kartlı hastaların katkı payı ödemek zorunda kaldıkları ve uygulama ile bu oranın daha da artacağı bilgisini verdi.
Kızıl Bayrak / İstanbul