Düzen, çocuk canıyla beslenmeye devam ediyor

Bu sistemde çocuk olmak, erken yaşta parasızlıktan okuyamamak ve çalışmak zorunda kalmak demektir. Yaşamak için bindiğin botun batmasıyla ölü bedeninin kıyıya vurması demektir. Kız çocuğu olarak doğmak ise cinsiyetinden dolayı hayata 1-0 yenik başlamak demektir.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 05 Mayıs 2017
  • 07:52

CHP Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi’nin hapishanelerdeki çocuk tutuklulara ilişkin soru önergesini yanıtlayan Adalet Bakanlığı; 2009 ve 2017 yılları arasında yaşları 12 ile 17 arasında değişen 17 çocuğun hapishanelerde yaşamını yitirdiğini, bu çocuklardan 9’unun ise intihar ederek yaşamını sonlandırdığını belirtti. 18-21 yaş arasındaki genç tutukluların 68’i de bu aynı yıllar arasında intihar etti.

8 yılda toplam 77 çocuk ve genç tutuklu hapishanede yaşamını sonlandırdı. AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında hükümlü çocuk sayısının 548 olduğunu belirten Adalet Bakanlığı, 15 yıl sonra bu sayının yüzde 33’lük bir artışla 731’e yükseldiğini açıkladı. Bakanlık ayrıca, “2002 yılında bin 497 olan tutuklu çocuk sayısı, 2017 yılında 350 kişi artışla bin 847’ye yükseldi, 2017 itibarıyla cezaevindeki toplam çocuk sayısı 2 bin 578’dir” ifadelerini kullandı. Bakanlığın açıkladığı son verilere göre 2017 yılı, 2007 ve 2009’dan sonra en fazla çocuk tutuklu ve hükümlü sayısına ulaşılan yıl oldu. 2007 yılında toplam 2687 çocuk cezaevinde bulunurken, 2009 yılında ise 2680 çocuk hapishaneye girdi. 2017 yılı verilerine göre “siyasi suçlar”dan toplam 220 çocuk cezaevinde bulunuyor. 15’i hüküm giyen bu çocuklardan 205’i ise tutuklu yargılanıyor.

Açıklanan bu veriler aslında gerçeklere ışık tutuyor. Bu sistemde çocuk olmak, erken yaşta parasızlıktan okuyamamak ve çalışmak zorunda kalmak demektir. Yaşamak için bindiğin botun batmasıyla ölü bedeninin kıyıya vurması demektir. Kız çocuğu olarak doğmak ise cinsiyetinden dolayı hayata 1-0 yenik başlamak demektir; çocuk yaşta gelin olmak, tacize tecavüze uğrayıp küçük yaşta anne olmak demektir. Bu sistemde çocuk olmak paran olmadığı için hırsızlık yapmak, yaşamak için devletin gözünde “suç işlemiş” olmak ve hapse girmek demektir. Hapsedilmekle sorun bitmez, çocuk olmaktan dolayı daha çok baskıya, şiddete, aşağılanmaya maruz kalmak demektir. Sermaye devleti bilime, eğitime yatırım yapmak yerine her geçen gün yeni bir çocuk hapishanesi açıyor. Çocuk yaşta hapishaneye giren çocuklar yaşadıkları yoğun baskı ve şiddetten dolayı psikolojik sorunlar yaşıyor ve çözümü intihar etmekte buluyorlar.

Tüm bu veriler gösteriyor ki, emperyalist-kapitalist sistemde yoksul çocuklar için bir gelecek yoktur.

P. Sevra