Amed Kent Koruma ve Dayanışma Platformu, düzenlediği basın toplantısında Diyarbakır ve Mardin arasında çıkan yangına ilişkin hazırladığı raporu açıkladı.
Platform bileşenleri Diyarbakır Baras Tahir Elçi Konferansa Salonu’nda düzenlenen basın toplantısında Diyarbakır Çınar, Mardin Mazıdağı arasındaki bölgede çıkan yangına ilişkin hazırladığı raporu açıkladı.
Toplantıda ilk söz alan Platform Eşsözcüsü Amed Baro Başkanı Nahit Eren yangının elektrik kaynaklı çıktığının tespit edildiğini hatırlatarak şunları söyledi:
“Teknik mesele olduğundan geniş rapor bekleniyor. Devletin pozitif yükümlülükleri var. Gerek önlem ve tedbirler gerek müdahale konusunda etkin bir soruşturma yürütülerek faillerin ortaya çıkarılmasıdır. Neticede 15 insan ölmüş onlarca insanımız yaralanmıştır. Söz konusu kamu tarafından hizmetleri yerine getirirken eksik denetimlerden bu hususların ortaya çıktığını biliyoruz.”
Hazırlanan raporu SES Eşbaşkanı Yıldız Ok Orak okudu. Raporda şu ifadeler yer aldı:
“Yangının yaklaşık 55 bin dekar alanı etkilediği, bunun yaklaşık 20 bin dekardan fazlasının ekili tarım alanı olduğu, yangında 1’i çocuk olmak üzere 15 insanın yaşamını yitirdiği, çok sayıda yaralının bulunduğu, yangında yaşamını yitiren yurttaşların köy sakini oldukları, bir kısmının yangından doğrudan etkilendiği, diğerlerinin ise yangına müdahale etmek isterken yaşamlarını yitirdiği, 302 keçi, 622 koyunun can verdiği ve 100’ün üzerinde hayvanın tedavisi devam ediyor. Bu veriler, yangının ekolojik ve ekonomik yıkımının boyutunun büyük olduğunu ve yangın alanındaki insan dışı varlıklar için bir yok oluş anlamına geldiğini göstermektedir.”
Yangının çıkış nedeni elektrik teller telleri olduğu belirtilen raporda yangına ilişkin tespitler şöyle sıralandı:
“* Yangının çıktığı yerin ekili alan olduğu tespit edilmiştir.
* İletim hatlarında birçok noktada eklerin ve liflenmelerin olduğu tespit edilmiştir.
* Direkteki OG sigortalarının yerinde olmadığı, bunun yerine iletkenlerle bypass edildiği ve bu bağlantıların gevşeklikten dolayı arka sebebiyet verebileceği, birçok direkte kırık izolatörlerin olduğu bu durumun atlamalara sebebiyet verebileceği, OG hatlarda ekili tarım alanlarında ağaç direkleri mevcudiyeti görüldü. Bu ağaç direklerin kullanılması uygun görülmediği, hatların geçtiği güzergâhlarda direklerin etrafında yangına karşı bir önlem alınmadığı gözlemlenmiştir.
* Direk diplerinde süs betonu olmadığı, otların direk dibinde biçilmediği tespiti yapılmıştır. OG (orta gerilim) hatlarının dibindeki ağaçların atlamaya sebebiyet verebileceği gözlemlenmiştir.
* İzolatörlerdeki gevşek ve sıkı bağların tekniğine uygun yapılmadığı gözlemlenmiştir. Şebekelerin bakım onarımı yapılmadığı teknik işletme sorumluluğu hizmetlerden yararlanılmadığı gözlemlenmiştir.
* Parafudr olmayışı aşırı gerilimlerin oluşmasına dolayısıyla ark oluşumuna sebebiyet vermektedir. (Hat başlarında hat sonlarında ve Trafo girişlerinde mutlaka parafudr kullanılmalıdır.”
Raporun sonuç bölümünde talepler şöyle sıralandı:
“* Yangından etkilenen bölgenin ivedilikle Afet Bölgesi ilan edilmelidir.
* Yangınlara hızlı ve etkili bir şekilde müdahale edebilmek için acil durum planlarının güncellenmesi ve düzenli tatbikatlar yapılması gerekmektedir. Havadan müdahale kapasitesinin artırılması önemlidir.
* Elektrik altyapısının düzenli bakımı ve güncellenmesi, yangın risklerini azaltmak için hayati önem taşımaktadır.
* Yangından etkilenen bölge halkına ekonomik destek sağlanmalı ve psikolojik yardım hizmetleri sunulmalıdır.
* Çevre hakkı, temel haklar sisteminin bütünlüğü içinde değerlendirmelidir. Ulusal ve uluslararası çevre hukuku ve politikaları; çevrenin dünyanın her yerinde ve her koşulda korunması anlayışına dayanmalıdır.
* Yangından etkilenen ekosistemin yeniden yapılandırılması ve ağaçlandırma çalışmalarının yapılması gerekmektedir.
* Hayvanların yangınlardan korunması için özel tedbirler alınmalı, yangın anında ve sonrasında hayvanların kurtarılması ve tedavi edilmesi için veteriner ekipleri hazır bulundurulmalıdır.
* Yaban hayatının korunması ve yangın sonrası ekosistemin yeniden dengelenmesi için projeler geliştirilmelidir.”