Diyarbakır’da büro yerine dernek arandı

ÖHD ve Diyarbakır Barosu'nun 191 kişinin gözaltına alındığı operasyona dair hazırladığı raporda avukat Bünyamin Şeker’in büro araması olarak ÖHD Diyarbakır Şubesi’nin arandığı belirtildi.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 18 Mayıs 2023
  • 21:30

ÖHD ve Diyarbakır Barosu'nun 191 kişinin gözaltına alındığı operasyona dair hazırladığı raporda avukat Bünyamin Şeker’in büro araması olarak ÖHD Diyarbakır Şubesi’nin arandığı belirtildi. 

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) ve Diyarbakır Barosu, 25 Nisan'da 21 kentte yapılan ev baskınlarında 191 kişinin gözaltına alındığı soruşturma sürecinde avukatların yaşadığı hak ihlallerine dair rapor hazırladı. Raporda, 17 avukat hakkında yakalama kararı verildiği, avukatların ev araması ve 5 avukatın ise iş yerinin arandığı belirtildi. Ev ve işyeri aramalarında arama kararı, suçlama konusu ve kararın gerekçesinin belirtilmediği kaydedilen raporda, avukat Bünyamin Şeker’in büro araması olarak ÖHD Diyarbakır Şubesi’nin arandığına dikkat çekildi.

Raporun “sonuç ve öneri” bölümünde şunlara yer verildi: 

“* Hak savunucusu durumundaki avukatların özel olarak korunması ve desteklenmesi uluslararası sözleşmeler ve belgelerle güvence altına alınmış durumdadır.

* Avukatlar, hiçbir suç unsuru içermeyen meşru faaliyetlerini yürütürken, ulusal ve uluslararası hukuka aykırı olarak, sadece kamu otoritelerinin ve bağlantılı üçüncü kişi/kurumların karar ve eylemlerini eleştirmeleri nedeniyle kriminalize edilmeleri, hedef gösterilmeleri, idari veya yargısal baskılarla karşılaşmaları, gözaltına alınarak, tutuklanarak veya mahkûm edilerek yargı tehdidine maruz bırakılmaları kabul edilemez.

* Meşru ve yasal savunuculuk faaliyetleri nedeniyle hukuka aykırı bir biçimde tutukluluğuna devam edilen hak savunucuları serbest bırakılmalıdır.

* Avukatlar hakkında, kısmen veya tamamen, müdafiliğini veya vekaletini üstlendikleri müvekkiller veya bir avukat olarak görevleri kapsamında icra ettikleri faaliyetler nedeniyle soruşturma veya kovuşturmaya maruz bırakılmaya dair yargı pratiğinden vazgeçilmelidir.

* Avukatlara yönelik özellikle de kitlesel davalarda keyfi ve hukuk dışı bir şekilde, yasadışı örgütü üyeliği gibi belirsiz, muğlak ve öngörülemez bir şekilde suç isnatlarında bulunulma pratiğine son verilmelidir.”