Diyadin raporu: Açık bir infaz!

Kadın Özgürlük Meclisi’nin (KÖM) çağrısıyla Diyadin’de incelemelerde bulunan heyet hazırladığı raporu basın toplantısıyla paylaştı.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 23 Eylül 2015
  • 11:56

Kadın Özgürlük Meclisi’nin (KÖM) çağrısıyla Ağrı’nın Diyadin ilçesinde 12 Ağustos’ta iki fırın işçisi çocuğun ve bir gerillanın infaz edilmesiyle ilgili 10-12 Eylül tarihlerinde bölgede incelemelerde bulunan heyet bugün gerçekleştirdiği basın toplantısıyla hazırladığı raporu paylaştı.

Saat 11.30’da İHD İstanbul Şubesi’nde gerçekleştirilen toplantıda heyette yer alan Türkiye İnsan Hakları Vakfı Temsilcisi Ümit Efe, İHD adına Kıvanç Sert ile Eğitim Sen ve KÖM adına Zeynep Kıvılcım hazır bulundu.

İlk olarak Ümit Efe söz alarak yaptıkları incelemeleri, aile, belediye başkanları, sendikalar ve görgü tanıklarıyla görüşmelerini paylaştı.

Muhammed Aydemir ve Orhan Arslan’ın Umut Unlu Mamülleri’nde ekmek dağıtım işinde çalıştıklarını belirten Efe tanıkların anlatımlarının ve kendi yaptıkları incelemeler neticesinde yaşananın açık bir infaz olduğunu belirtti.

İnfazın Diyadin’deki karakola yapılan saldırının ardından akreplerle sokakta dolaşan polisin “kimi  görürseniz vurun” diye bağırdıklarını aktardı.

Bu sırada sağ olarak yakalanan İsmail Kaya adındaki gerillanın infaz edildiğini belirtti.

Delilleri kararttılar

Efe, fırın işçisi çocukların ise farklı zamanda farklı bir yerde infaz edildiğine dikkat çekti. Savcının infazın üzerinden 17 saat sonra olay yerine gittiğini aktaran Efe, bu sırada infazı gerçekleştiren özel harekat polislerinin bidonlarla su taşıyarak depoyu yıkadıkların ve delilleri kararttıktan sonra cenazeleri Erzurum’a kaçırdıklarını anlattı. Çocukların katledildiği odun deposunun üst katında oturan ailedeki erkeklerin de özel harekat polisleri tarafından gözaltına alınarak tehdit ve darp edildiğini belirtti.

Efe, kentte infazın gerçekleştirildiği zaman olduğu gibi şimdi de fiili olarak sokağa çıkma yasağı uygulandığını ve akşam 17.00’den itibaren insanların evlerine çekilmek zorunda kaldıklarını, çıkanların ise darp ve tehditle karşılanarak gözaltına alındığını söyledi. Heyetin de bu sokağa çıkma yasağına maruz kaldığını belirten Efe, kentte yaşayanların ölüm tehdidiyle yaşadıklarını ve herkesin mağdur olduğunu belirtti.

Muhammed Aydemir’in ailesiyle yaptıkları görüşmeleri aktaran Efe, baba Mehmet Hanifi Aydemir’in karakola saldırının ardından Muhammed’i telefonla aradığını ve dışarı çıkmamalarını söylediğini aktardığını belirtti. Efe, buna rağmen çocukların katledildiğini ve günlerce cenazeleri alamadıklarını anlattığını söyledi.

Ailenin cenazeyi almak için kendilerine imzalatılmak istenen tutanağa çocuklarının PKK’li olduğuna dair bir ibare yer aldığı için imzalamadığını Efe, baba Aydemir’in günlerce hakaret ve kötü muameleyle karşılaştıklarına ilişkin sözlerine paylaştı.

Hak ihlalleri davada da devam edecek

Zeynep Kıvılcım ise yaşanan infazın hukuki açıdan değerlendirilmesi hakkında söz aldı. Ortada çatışmaya dair bir emare olmadığını belirten Kıvılcım, yaşananın açık bir infaz olduğuna vurgu yaptı. Polislerin yakalama değil öldürme kastıyla hareket ettiklerinin atılan mermi sayısından ve ölümcül bölgelere isabet edilmesinden anlaşıldığını belirtti. Savcının “can güvenliği” gerekçesiyle 17 saat sonra gitmesinin ve delillerin karartılmasının davanın bundan sonraki seyrinde de gerçekleri karartacağı ve dava süresince de hak ihlallerinin devam edeceği yönünde bir kanaat oluşturduğunu söyledi.

Öneriler

Son olarak heyetin önerileri başlığı altında sıralanan maddeleri ise Kıvanç Sert paylaştı. Heyetin önerileri arasında; Fiili olarak uygulanan sokağa çıkma yasağına son verilmesi, soruşturmaya ilişkin gizlilik kararının kaldırılması, sorumluların yargılanması ve buna göz yuman Ağrı Valisi, Diyadin Kaymakamı ve Diyadin Emniyet Müdürü’nün görevden alınarak haklarında soruşturma açılması talepleri yer aldı.

Kızıl Bayrak / İstanbul