AKP şefleri “yerli ve milli” demagojilerinden geri durmazken, bu söylemlerinin işçi sınıfını ve emekçileri aldatmaya çalışmaktan öte bir karşılığı bulunmuyor. Zira Türkiye kapitalizminin dışa bağımlılığı her ay artan ithalat ve dış ticaret açıklarıyla ortaya serilmeye devam ediyor. Bu bağımlılığın bir sonucu olan dövizdeki tırmanış ise yüksek enflasyonla işçi sınıfı ve emekçilere fatura ediliyor.
İthalat ihracattan daha çok arttı
TÜİK ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın ortaklaşa hazırladığı, bugün açıklanan Mart ayı geçici dış ticaret rakamlarında, ithalat ve dış ticaret açığı yükselişini sürdürdü. Takvim etkilerinden arındırılmış verilerde, geçtiğimiz yılın aynı ayına kıyasla ithalat yüzde 16,1 artarken, ihracattaki artış yüzde 8,5 ile sınırlı kaldı. Bunun sonucu ise ihracatın ithalatı karşılama oranındaki düşüş ve dış ticaret açığındaki artış oldu. İhracatın ithalatı karşılama oranı, geçtiğimiz yılki yüzde 76,1 değerinden yüzde 72,7’ye geriledi. Dış ticaret açığı ise yüzde 28,8 arttı.
Öte yandan dış ticaret bağımlılığında Almanya ve enerji ithalatı açısından Rusya’da baş sıralardaki yerlerini korudu. İthalatta Rusya, Almanya ve Çin ilk üç sırada yer alırken, ihracatta Almanya, İngiltere ve İtalya başta geldi. Avrupa Birliği’nin ihracattaki payı ise geçtiğimiz yılın Mart ayındaki yüzde 46,7 değerinden yüzde 51,3’e yükseldi.
Yüksek enflasyon beklentisi
AKP şefi Erdoğan’ın faizlerin düşürülmesi söylemlerinin tersine hareket ederek geçtiğimiz günlerde faiz oranını arttıran TC Merkez Bankası (MB), bu yılki 2. Enflasyon Raporu’nu yayınladı. Faiz kararına, yüksek enflasyon beklentisini ve esas olarak da ithalat fiyatlarındaki artışı gerekçe gösteren MB, yıl sonu enflasyon beklentisini yükselterek yüzde 7,2 ile yüzde 9,6 aralığında ortalama yüzde 8,4 olarak belirledi.
MB, yıl sonu tahminini yükseltse de enflasyonun tek hanelere düşeceği iddiasını korurken, burjuva ekonomistler, enflasyonun yıl sonunda tek hanelere gerileme ihtimali olmadığının altını çiziyor. Geçtiğimiz ay Erdoğan ile aralarındaki gerginlik su yüzüne çıkan Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ise lirada son aylardaki hızlı değer kaybını “beklemediklerini” söyleyerek bu nedenle “Enflasyonun kısa vadede tek haneye inmesi zor görünüyor” dedi.
MB Para Politikası Kurulu’nun Nisan ayı toplantı tutanağında da enerji ithalatı ve üretici fiyatlarındaki artış dolayısıyla yüksek enflasyon riskinin sürdüğü ifade edilirken, MB Başkanı enflasyon tahminlerini yükseltmelerini uluslararası petrol fiyatlarının yüksek seyretmesi ve dövizin değerindeki “beklenmedik artış” ile gerekçelendirdi.