Dilan Dursun’u başından vuran polise yargı koruması

Ethem Sarısülük için yapılan eylemde Dilan Dursun’u arkasından gaz fişeğiyle başından vuran polis hakkında “kasten öldürmeye teşebbüsten” değil, “bilinçli taksirle yaralamaya sebebiyet vermekten” para cezası istemiyle dava açıldı.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 28 Temmuz 2018
  • 08:01

Polis terörünün önünü açan sermaye devleti, yargısıyla aldığı kararlarla da polislerin işlediği suçları aklamaya ve polislerini korumaya devam ediyor.

5 yıl sonra savcılık, Dilan Dursun’u başının arkasından hedef gözeterek vuran, beyin kanaması geçirip 4 gün yoğun bakımda yatmasına ve yüzde 10 engelli kalmasına neden olan polis Serkan Kurnaz hakkında “kasten öldürmeye teşebbüsten” değil, “bilinçli taksirle yaralamaya sebebiyet vermekten” dava açtı. İddianamede şüpheli polisin 2 yıla kadar hapisle yargılanması ve dava sonunda verilecek cezanın da paraya çevrilmesi istendi.

Cumhuriyet’ten Alican Uludağ’ın haberine göre, Gezi Parkı direnişinde polis Ahmet Şahbaz’ın ateş etmesi sonucu yaşamını yitiren Ethem Sarısülük’ün cenaze töreninin yapıldığı 16 Haziran 2013’te Kızılay Meydanı’nda yapılan eyleme polis saldırdı. Dilan Dursun’un arasında bulunduğu bir grup, Kurtuluş Parkı’na doğru kaçtı. Dursun, buradan kaldığı yurda gitmek için yürüdüğü sırada arkadan yaklaşan plakasız bir akrep aracından atılan gaz bombası başının arkasına isabet etti. Ağır yaralan ve beyin kanaması geçiren Dilan Dursun, 4 gün yoğun bakımda kaldı. Gaz fişeği, Dursun’un yüzde 10 görme kaybına neden oldu. Dursun, bu olay nedeniyle yaşamı boyunca orta derece kronik baş ağrısıyla yaşayacak.

Polisin adını sakladılar

Dilan Dursun’un şikâyeti üzerine Ankara Savcılığı’nın yürüttüğü soruşturmada Emniyet, özel harekatın kullandığı şüpheli akrep aracında gaz tüfeği kullanan polisin adını vermedi. Emniyet ayrıca, görev belgelerini değiştirdi. Avukat Tonguç Cankurt, olay tarihinde gaz tüfeği kullanmaya yetkili polislerin cep telefonu sinyal bilgilerinin BTK’dan istenmesini talep etti. BTK’dan gönderilen yanıtla, şüpheli Serkan Kurnaz’ın kullandığı anlaşılan cep telefonunun olayın olduğu bölgeden saat 13.22 ve 13.37 arasında toplam 10 kez sinyal verdiği belirlendi. Savunması alınan Kurnaz, Dursun’u vurduğunu reddederken, “O tarihte orada görevli olup olmadığımı ve görevliysem ne şekilde görev yaptığımı hatırlamıyorum. Ben görev yaptığım sürede, hiç kimseye yakın mesafeden atış yapmadım” dedi.

Savcı: Kasıt yok, para cezası verilsin

Şüpheli polis Serkan Kurnaz hakkında taksirle yaralanmaya sebep olmak suçundan dava açan Ankara Cumhuriyet Savcısı Alper Türközmen’in hazırladığı iddianamede, Kurnaz’ın 6 aydan 2 yıla kadar hapisle cezalandırılması ve verilecek cezanın da adli para cezasına çevrilmesi istendi. İddianamede, şüphelinin Dursun’u hedef gözeterek, kasten yaraladığına dair delil elde edilemediği öne sürülürken, şu değerlendirme yapıldı:

“Şüphelinin ne olursa olsun düşüncesi ile yani olası kast ile eylemi gerçekleştirdiğine dair kanıt da dosyada mevcut değildir. Gaz teçhizatı kullanmakla görevli şüpheli, göstericiler arasında bulunan şikâyetçinin yaralanması hadisesinde, ön gördüğü neticeyi istememesine karşın, sonucun meydana gelmesine neden olmuştur. Bu sebeple olayda bilinçli taksirin varlığını kabul etmek gerekmektedir. Aksine bir görüşün kabulü halinde ise bu tür gösteriler sırasında yapılan her atışın herhangi bir kişiye isabet etmemesi durumunda dahi görevlilerin kasten yaralamaya teşebbüs, kasten yaralama gibi eylemlerle sorumlu tutulmasına neden olacaktır.”

Savcılık, olayla ilgili görev yazılarını değiştiren Emniyet personeli hakkında yapılan şikâyete ise takipsizlik verdi.