Cumartesi Anneleri’nin 704. hafta eylemine engelleme

Cumartesi Anneleri’nin 704. hafta eylemi bir kez daha polis saldırısıyla engellenirken basın açıklaması İHD önünde yapıldı. Hanife Yıldız ve Hanım Tosun ise Galatasaray Meydanı’na karanfillerini attılar.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 22 Eylül 2018
  • 09:42

Cumartesi Anneleri’nin gözaltında kaybedilen yakınları için gerçekleştirdiği eylemin 704. haftasında polis kayıp yakınlarının İHD İstanbul şubesi önünden çıkmasına engel oldu.

Sokağı ablukaya alan polis kaymakamlık kararı ile eylemin yasak olduğunu belirterek saldırı tehditlerinde bulundu.

Basın emekçileri de polisin engellemesiyle karşılaştı. Uzun süren gerginlik karşısında kayıp yakınları polise tepki gösterirken polis zorla kitleyi dernek binasına sürdü.

Ardından bu haftaki basın açıklamasına gözaltında kaybedilen Hayrettin Eren'in kardeşi İkbal Eren okudu.

“Hüseyin Morsümbül için adalet istiyoruz!”

“Bilmeye hakkımız var; gözaltında kaybedilen evlatlarımıza nerede?” diyerek eylemlerinin 704. haftasında olduğu belirtilerek başlayan açıklamada “Bugüne kadar yaşadıklarımız tarihe geçsin diye, bizden sonra gelecekler hakikati bilsin diye, bu acılar bir daha yaşanmasın diye gerçekleri anlattık, hakkımız olanı talep ettik, devletin yasal hükümlülüklerini yerine getirmesini istedik” ifadeleri kullanıldı.

Bu haftaki eylemin de polis saldırısıyla engellenmesi teşhir edilerek mecliste “yavrularını kaybeden anaların dertlerine sahip çıkacağız” demagojisi yapan hükümet teşhir edildi.

Açıklamanın devamında ise 25 Aralık 2016’da oğlunu bulamadan yaşamını yitiren Fatma Morsümbül’ün oğlu Hüseyin Morsümbül’ün akıbeti soruldu.

Anne Morsümbül’ün vasiyeti üzerine mezarına; “Yıllarca Galatasaray’a oğlum Hüseyin ile buluşmanın hayaliyle geldim. Bizi söküp atmak istediler, copladılar, yerlerde sürükleyip gözaltına aldılar, vazgeçmedik” yazıldığı belirtildi.

Ardından ise 18 Eylül 1980 akşamı Morsümbül ailesinin Bingöl’deki evinin asker ve polisler tarafından basıldığı, Bingöl Lisesi’nde öğrencisi olan çocukları Hüseyin’in gözaltına alınarak Bingöl Askeri Tugay Komutanlığı’na götürüldüğü anlatıldı.

Ardından aileye çocuklarının taburdan kaçtığının söylendiği, buna karşın ailenin askeri savcılığa başvurarak şikayetçi olduğu aktarıldı. Ama Hüseyin’in kaybedilmesiyle ilgili hiçbir işlem yapılmadığı söylendi.

Savcı “kovuşturmaya yer yok” diyerek dosyayı kapattı

İHD avukatlarının 2011 yılında yaptığı suç duyurusu ile Bingöl Cumhuriyet Başsavcılığı yeni bir soruşturma başlattığı, dönemin Bingöl İl Merkez Jandarma Bölük Komutanı Durmuş Kıvrak’ın savcıya verdiği ifadede masasına isimsiz bir ihbar mektubu bırakıldığını söylediği aktarıldı. Mektupta Hüseyin Morsümbül’ün gözaltında dövülerek öldürüldüğün, sonrasında alay komutanı ve astsubaylar tarafından arabaya konularak götürüldüğünün yazılı olduğunu belirttiği aktarıldı. Ancak buna rağmen savcının “kovuşturmaya yer yok” diyerek dosyayı kapattığı belirtilerek; “Hüseyin Morsümbül’ü kaybedenlerin adil bir yargı önünde hesap vermesini istiyoruz! Hüseyin Morsümbül için adalet istiyoruz!” ifadeleriyle açıklama sonlandırıldı.

Basın açıklamasının ardından eylem sonlandırılsa da ablukayı sürdüren ve "yolu kapatmayın" diyerek kitleye saldıran polis kendisi sokağı kapatmış durumda. Derneğe girişlere izin verilmiyor. Kapı önünde bekleyenlere ise içeri girin ya da gidin dayatması yapıtı. Ardından ise kitleye saldırdı.

Anneler Galatasaray’a karanfil bıraktı

Öte yandan Cumartesi Anneleri’nden Hanım Tosun ve Hanife Yıldız Galatasaray Meydanı’na girerek karanfil bırakmak için alana gitti. Ancak meydanı bariyerlerle ablukaya alan polis annelerin geçişine izin vermedi. Bunun üzerine anneler yanlarında getirdikleri kızı karanfilleri Galatasaray Meydanı’na attılar.

Kızıl Bayrak / İstanbul