Sermaye devletinin 15 Temmuz darbe girişimini fırsat bilerek “‘FETÖ’yle mücadele” bahanesiyle ilan ettiği ve art arda uzattığı OHAL aynı zamanda doğa talanının önünü açmak için kullanılıyor. Bunun en bariz örneği, Cerattepe’de maden açılmasına karşı yapılan eylemlerin önünü kesmek için Artvin Valiliği tarafından 15 defa uzatılan birer aylık eylem yasağı kararları oldu.
İlk olarak 17 Eylül 2016’da alınan kararla her türlü eylem ve etkinliğe “kamu düzeni, huzur ortamı” gibi bahanelerle yasak getirilmişti. İlk yasağın, Cerattepe’deki madencilik faaliyetinin iptali için açılan davadan iki gün öncesinde ilan edilmesi de OHAL’in doğa talanının önünü açmak için kullanıldığını gözler önüne sermişti.
16 Ocak 2017’den itibaren yasak “Valilik ve kaymakamlık iznine bağlı eylem yapılabilir” denilerek sürerken, eylem ve etkinlik için yapılan başvurulara da son dakikaya kadar cevap verilmediği ve eylemlerin duyurusunun yapılmasının engellenmeye çalışıldığı ifade ediliyor.
Bu yasaklara ek olarak, kamu emekçilerinin eylem ve etkinliklere katılmasının da önü kesilmek isteniyor. Kurumlarda “Yasal olmayan toplantılara katılanlar memuriyetten atılır” tehdidiyle emekçilere ihraç sopasının gösterildiği öğrenildi.
Artvin’de, doğa talanının yanı sıra kadın haklarına saldırı niteliği taşıyan yasalara, gözaltı terörüne ve Ensar Vakfı’na karşı yapılan eylemlerde de “yasak” bahanesi ileri sürülerek polis terörünün hedefi olmuştu.