ABD’nin geçtiğimiz hafta açıkladığı ekonomik büyüme verileri diğer tüm sermaye devletlerinde olduğu gibi devlet başkanı tarafından övgülere konu edildi. ABD emperyalizminin siyasi ve hegemonya krizleriyle boğuşan Trump, bu ekonomik verileri yine diğer devlet başkanları gibi “her şey yolunda” demagojisiyle şişirdi.
Oysa ki veriler servet-sefalet kutuplaşmasının geçmişten bu yana rekor seviyeye ulaştığını ortaya koydu. Emperyalist kapitalizmin sefasını süren, işçi ve emekçileri iliklerine kadar sömürerek zenginliklerini katlayan mülk sahibi sınıflarla sömürülenler arasındaki çelişki, bu iki kutbun gelirleri arasındaki adaletsizliğe de yansıdı. Türkiye ise ‘gelir adaletsizliği’nde ABD’yi de geçiyor.
En zengin yüzde 1’in geliri, kalan yüzde 99’un 26,3 katı
Cumhuriyet’ten Emre Deveci’nin haberine göre, Ekonomik Politika Enstitüsü’nün (EPI) çalışması servet-sefalet kutuplaşmasının geldiği rekor düzeyi gözler önüne serdi. ABD’de en zengin yüzde 1’lik kesiminin yıllık ortalama geliri, nüfusun geri kalan yüzde 99’luk kısmının ortalama gelirinin tam 26.3 katına ulaştı. 2013’te bu rakam 25.3 kattı. New York’ta bu rakam 44.3 kat oldu. En zengin yüzde 1’lik kesimin yıllık ortalama hane geliri 421 bin 926 dolar olurken, söz konusu yüzde 1’lik kesimin tüm gelirden aldığı pay yüzde 22’yi geçti.
2008 krizi eşitsizlikleri daha da arttırdı
Bu oran, 1928’de Büyük Buhran’dan bir yıl önceki yüzde 23.9’luk zirve sonrasındaki en yüksek rakam olarak kayıtlara geçti. 2008’de ABD’de başlayan ve tüm dünyaya yayılan finansal kriz de eşitsizlikleri artırdı. ABD’deki 50 eyaletin 43’ünde 2009-2015 yılları arasında nüfusun yüzde en zengin 1’inin geliri, yüzde 99’un gelirinden daha hızlı arttı. Eşitsizliğin çarpıcı bir örneği geçen hafta basına yansıdı ve e-ticaret devi Amazon’un patronu Jeff Bezos’un serveti 150 milyar doları geçti.
Sendikalaşma oranı da düştü
Sendikalı işçi oranındaki azalmanın eşitsizlikleri arttırdığına vurgu yapılan çalışmada, 1950’ler yaklaşık yüzde 35 olan sendikalı işçi oranının yüzde 11’e gerilediği belirtildi. Kurum ayrıca, sendikalı işçilerin, kendileriyle aynı sektörde çalışan ve benzer kıdem ile eğitime sahip işçilerden ortalama yüzde 13,2 daha fazla kazandığını ortaya koydu.
Türkiye ABD’yi geçti
ABD gibi Türkiye’de de ücret artışları büyümenin çok gerisinde kaldı. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Dairesi’nin (DİSK-Ar) çalışmasına göre, 2004 yılı baz alındığında asgari ücret 2017’ye kadar reel olarak yüzde 36 artarken reel gayri safi yurtiçi hasıla (milli gelir ) yüzde 95 oranında arttı. Reel asgari ücretin reel milli gelire oranı yüzde 30.5 geriledi. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) verilerine göre, ABD’de eşitsizliğin son 90 yılın zirvesine çıktığı 2015 yılında bile Türkiye, gelir adaletsizliğinde ABD’yi geride bıraktı. gelir adaletsizliğinin OECD ülkeleri arasında en yüksek olduğu üçüncü ülke Türkiye olurken, dördüncü ülke ABD oldu. Bu alanda Meksika birinci, Şili ikinci sırada yer aldı.