Validebağ Gönüllüleri ve Validebağ Savunması nöbetin birinci yılı dolayısıyla açıklama yaptı. “Rehabilitasyon Projesi”ne karşı yapılan nöbetin birinci yılı açıklamasında şunlar ifade edildi:

 “365. Kez "Validebağ kimsenin bahçesi değildir. 1.derece Doğal ve Tarihi sit alanıdır!” dedik. 24 yıldan beri verdiğimiz emek ile tüm yasal haklarımızla, sonuna kadar mücadele etmeye devam edeceğiz.”

Bir yıllık nöbet ve direniş süreci özetlenen açıklamada Validebağ Gönüllüleri tarafından şunlar vurgulandı:

“•2020 Mart ayında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Validebağ Korusu’nun 26 bin metrekarelik bölümünü ‘bakım ve onarım yapılması amacıyla’ 2 yıl süreyle Üsküdar Belediyesi’ne tahsis etti. Üsküdar Belediyesi bir firmaya bu işi 17 milyon TL’ye ihale etti. Dava açarak bu ihaleyi iptal ettirdik.

•21 Haziran günü masa açarak nöbet tutmaya başladık.

•10 Ağustos tarihinde Üsküdar Belediyesi sabah saatlerinden başlayarak 100’e yakın kişiyle ve polis eşliğinde Koru’daki otsu bitkileri biçmeye başladı. Mahalle sakinleri olarak ve destekçilerimiz ile durdurduk. O günün akşamı belediye önünde bir basın açıklaması yaparak bu olayı protesto ettik.

•21 Eylül 2021 günü sabah saat 5.30’da belediye Koru’ya onlarca kamyon dolusu kum ve moloz dökmeye başladı. Engelledik. Birkaç yola kum döküldü, yollar genişletildi ve yükseltildi, doğal doku bozuldu. Belediye başkanı hakkında suç duyurusunda bulunduk.

•Bu arada, 2018 yılında açtığımız millet bahçesi davasında ve 2021 yılında açtığımız Koruma Amaçlı İmar Planı davalarında yürütmeyi durdurma kararlarını da geçtiğimiz 1 yıl içinde aldık. Bu davaların sonuçlanmasını bekliyoruz.”

Validebağ Savunması ise şunların altını çizdi:

“Koru her şeyden önce kamusal alan olarak, ticarileştirilmeden korunmalıdır. Validebağ Korusu toplumsalın müşterekidir. Toplumun ortak mekânı olan Koru aynı zamanda Koru’da otsu bitkilerin, mantarların, börtü böceğin, sincabın, kaplumbağanın, arının, ateş böceğinin, yarasanın da evidir. Sizin anlamadığınız rant projelerine set çeken, bizim mücadelemizi meşrulaştıran bu kamusal hakkı savunmamızdır."