Buca cezaevinin yıkılmasının ardından, cezaevi arazisinin ne olacağı uzun bir süredir tartışma konusu.
İzmir'in nüfus açısından en kalabalık ilçesinin ortasında bulunan dev arazinin inşaat şirketlerinin iştahını kabarttığı açık. Düne kadar AKP ve CHP birbirlerine karşı cezaevi arazisinin yeşil alan olması gerektiği üzerine kampanya yapıyor, birbirlerini suçlayıcı açıklamalarla propaganda süreci işletiyorlardı.
Cezaevleri Adalet Bakanlığı’na bağlı kurumlar, dolayısıyla arazileri de öyle. AKP'nin bir süredir imar planlarında değişiklik için hazırlık yaptığı, konut ve AVM için adım atmaya çalıştığı ifade ediliyor. CHP'li Buca Belediyesi ekipleri ise arazinin küçük bir kısmına yol geçişi ve pazar yeri yapımına başladı. Konunun belirsizliği ise sürüyor.
İzmir'de sendika ve meslek odalarından oluşan Buca Cezaevi Koordinasyonu, Büyükşehir Belediyesi’yle birlikte “Buca nefes almak istiyor!” kampanyası yürütüyor ve arazinin “Kültür Park” olmasını talep ediyor. Bu kapsamda, askıya çıkan imar planı değişiklikleri ile cezaevi arazisinin ranta açılmasına karşı dava açılarak süreç ilerletilmeye çalışılıyor.
“Ranta izin vermeyeceğiz!”
4 Ocak Çarşamba günü Saat 12.30'da DİSK, KESK ve TMMOB'un içinde olduğu, Büyükşehir ve ilçe belediye başkanlarının da katıldığı kitlesel bir basın açıklaması gerçekleştirildi.
Cezaevi arazisine sembolik olarak deprem çadırları kurularak, Buca'da deprem toplanma alanlarının olmadığı mesajı verildi. Öte yandan, arazinin ortasına zeytin ağaçları dikildi. TMMOB İKK sözcüsü ve Tunç Soyer'in konuşma gerçekleştirdiği açıklamada ranta izin vermeyecekleri, Buca cezaevi arazisinin betonlaşmasının önüne geçileceği vurgulandı. İzmir kamuoyu dayanışmaya çağrıldı.
DİSK Genel İş'in işyeri temsilcileri ile, KESK ve TMMOB'un temsili olarak katıldığı eylem açıklamaların ardından, zeytin ağaçlarının dikilmesiyle sonlandırıldı.
Kızıl Bayrak/İzmir