Ankara’da yaşanan ve 9 kişinin ölümüne ve 47 kişinin yaralanmasına yol açan tren kazası ile ilgili bugün KESK’e bağlı Birleşik Taşımacılık Sendikası (BTS) Genel Merkezi’nde basın toplantısı gerçekleştirildi. TMMOB ve BTS’nin ortak düzenlediği basın açıklamasını BTS Genel Basın Yayın Sekreteri Ahmet Eroğlu okudu.
“Siyasi ranta değil, can güvenliğine yol verin”
Eroğlu, okuduğu metinde şunlara değindi:“Facianın ardından yaşananlar ve demiryollarında Ankara-Sincan hat kesiminde tren hareketlerine ilişkin yapılan yeni düzenleme hem yargımızı teyit etmiş, hem de yine bir insan hatası sonrası oluşabilecek yeni facialar konusunda kamuoyunu uyarmak konusunda bizlere görev yüklemiştir.
Demiryolları tarafından yapılan yeni düzenlemede ‘Ankara YHT Gar-Esenkent-Ankara YHT Gar arasında klavuz treni çalışmayacağından, klavuz tren çalışana kadar; Ankara Gardan çıkan ilk tren, aradaki hız kısıtlarına uymak kaydıyla Sincan’a kadar azami 50 km/saat hızla, Sincan’dan Esenkent’e kadar azami 160 km/saat hızla, Esenkent’ten sonra ise izin verilen hızda seyredeceklerdir. Esenkent-Ankara YHT Gar arasında ilk tren Esenkent’ten Sincan arası azami 160 km/saat hızla, Sincan’dan Ankara YHT Gar’a kadar azami 50 km/saat hızla seyredecektir’ denilmektedir.
Bu düzenleme bize göre sinyalizasyonsuz hatlarda yüksek hızlı tren işletmeciliğinin risklerini üstü örtük teyit etmektedir. Ancak, daha vahimi yaşananlardan ders alınmadığını göstermektedir.
Düzenlemede, söz konusu hat kesiminde bir süre klavuz tren çalıştırılamayacağı belirtilerek, Ankara-Sincan arasında çalıştırılacak ilk trenin seyir hızları düşürülmüştür.”
“İnsanları test nesnesi olarak kullanan zihniyet kabul edilebilir değildir”
Tren yolunda yapılan testi yolculu trenle yapan zihniyeti eleştiren Eroğlu açıklamaya şöyle devam etti:
“Bu yolculu olarak hareket edecek ilk trenin klavuz tren olarak çalıştırılacağının bir kabulüdür. İnsanları test nesnesi yerine koyan böylesi bir işletme mantığını kabul etmek mümkün değildir. Ayrıca düzenlemede Ankara-Sincan arasında işleyecek ilk trenin hızına 50 km/saat bir kısıtlama getirilmekte ancak ilk tren sonrasında işleyecek trenler için daha önce var olan hızlar kısıtlanmamaktadır. Bu durum hattın facia öncesi koşullar altında tekrar işletilmeye çalışılmasından başka bir anlam taşımamaktadır. Bunun sonuçları da ne yazık ki yaşanan facia ile görülmüştür.
Buradan bir kere daha uyarıyoruz;
İnsan hayatını birebir ilgilendiren ve can güvenliğinin öncelikli olarak göz önüne alınması gereken bu konular siyasi rant uğruna siyasete alet edilmemelidir. Demiryolu ulaşım politikaları kamusal bir anlayışla yeniden yapılandırılmalı, bunun yanında ulaşım güvenliğinin sağlanabilmesi için, bütün hatlar ciddi ve bütünlüklü bir tarzda onarılmalı, elektrifikasyon ve sinyalizasyon gereksinimleri karşılanmalı, teknik gereklilikleri tamamlanmadan hatlar trafiğe açılmamalıdır.”
Kızıl Bayrak / Ankara