Suriye’yi kendi çıkarları doğrultusunda talan eden emperyalistler ve bölgedeki işbirlikçileri “Suriye’nin bölünmemesi için” demagojilerini sürdürüyor. Geçtiğimiz hafta, Suriye’deki gerici çetelerden desteğini kesmeyen Türk sermaye devleti adına konuşan Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş “Biz Suriye’nin bölünmesini asla istemeyiz” demişti.
Bugün de ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, “Eğer daha fazla beklersek Suriye'yi tek bir ülke olarak tutmak için gecikebiliriz” diyerek kendi tanımlamalarıyla “siyasi geçiş süreci” ya da “ateşkes” olmazsa Suriye’nin bölüneceği yönünde değerlendirmeler yaptı.
Türkiye’nin, ABD’nin ya da diğer müttefiklerinin buna benzer yaptıkları açıklamalar düpedüz ikiyüzlülüktür. Suriye’deki sınıfsal bölünme gerçeğini tersyüz etmek için kışkırttıkları kirli savaşı görmezden gelmek; bu amaçla kurdukları kirli işbirliklerini, IŞİD’e ve türevlerine verdikleri desteği, katlettikleri, yerlerinden ettikleri milyonlarca Suriyeli emekçiyi inkar etmektir.
Suriye ve dünya zaten bölünmüştür: Bir avuç zengin, sermaye sahibi asalak ile sömürülen, sefalet içerisinde bırakılan sınıflar arasında. Suriye’de hegemonya peşindeki emperyalistlerin ve bölgedeki işbirlikçilerinin yürüttüğü kirli savaş; bu gerçek bölünmeyi çarpıtmaya, sömürülen sınıfları bu asalakların kendi kirli çıkarlarına alet etmeye yaramaktadır.
Emperyalistler daha büyük savaşa hazırlanıyor
Diğer yandan bu tartışmaların işaret ettiği bir gerçek de var. Kerry Suriye’deki emperyalist savaşta, ilk kez “bölünme” tartışmasına girerken, açıklamasında bunun için hazırlık yaptıklarına dair de şu ifadeleri kullandı: “Eğer adım atmazsak işler daha kötüye gidebilir. Rusya da şu anda bu ihtimali [bölünme] değerlendiriyordur.”
Bu ifadeler göstermektedir ki, emperyalistler Suriye’deki paylaşım savaşlarının daha da ağırlaşacağı öngörüsüyle hazırlık yapmaktadır. Bunu “öncelikli” olarak istemiyor olabilirler; ama attıkları adımlar ve “ateşkes” tartışmalarında tarafların apaçık bir şekilde ortaya koyduğu uyuşmayan şartlar, savaşın büyüyeceğine işaret ediyor. ABD ve Rusya şu anda “ateşkes” istiyor gözükse de, ateşkesin altını oyacak adımlardan geri durmuyor, bölgeye askeri yığınak yapmayı ve bölge devletlerinin ordularını buna hazırlamayı sürdürüyor.
İşçi sınıfının ve sömürülenlerin birliği esastır
“Bölünme”yi ortadan kaldırmanın tek yolu, emperyalistlerin ve işbirlikçilerinin kirli çıkarlarına alet olmamaktan geçmektedir. Onlar kirli savaşı kızıştırmaya hazırlanıyorsa, sömürülenler ve en başta da işçi sınıfı birleşerek kirli savaşı yürüten “kendi devletleri”nden hesap sormalıdır.
Bu kirli savaşlardan işçi sınıfının hiçbir çıkarı yoktur, kölelik yasaları, asgari ücret aldatmacaları, “teröre karşı” kılıfıyla yapılan barbarca katliamlar bunu açıkça göstermektedir.
Kısacası Türk sermaye devleti, işçi sınıfına ve sömürülenlerine zaten savaş açmıştır, önemli olan bugün buna karşı birleşebilmektir.