Seyit Rıza ve arkadaşlarının idam edilişlerinin 85. yıl dönümünde Ankara Dersimliler Derneği anma etkinliği gerçekleştirdi.
Tüm Bel Sen toplantı salonunda yapılan etkinlik saat 18.00’da katliamda yitirilenler adına yapılan saygı duruşu ile başladı. Ardından çerağ uyandırma yapıldı. Sonrasında Mehmet Özer ve Hatice Çevik katliamı anlatan ve tanıkların anlatımlarına dayanan bir şiir dinletisi sundular. Dinleti “Bizim kayıp kızlarımız, kayıp oğlanlarımız var” sözleri ile bitirildi.
Ardından etkinliğin ana metni okundu. Katliamın detaylı anlatıldığı metinde şunlar denildi:
“Dersim toplumunun kanaat önderleri, 1935’te TBMM’de çıkarılan ‘Tunceli Kanunu’nun tahakkümcü uygulamalarına direndikleri için tutuklanarak, sonucu önceden belirlenmiş sözde yargılamadan sonra Elazığ Buğday Meydanı’nda idam edildiler. Tertelede kurşunlanan, süngülenen, bombalanan, uçurumlardan atılan, yakılan, kimyasallar ile zehirlenen, sürgün edilen, mezar hakları bile çiğnenen on binlerce insanımızın acılı hatıralarını yüreğimizin en derininde hissediyoruz. Bu katliam, Dersimlilerin belleğinde tesellisi olmayan ve kabul edilemez bir yara olarak günümüzde dahi kanamaya devam etmektedir”
Dersim katliamının sadece Dersimlilere değil tüm insanlığa karşı işlenmiş bir suç olduğunun belirtildiği açıklamanın devamında şunlar vurgulandı:
“Bu eylemler ile sadece Dersim'e karşı değil aynı zamanda tüm insanlığa karşı suç işlemiştir. Bugün başta bizlere ve bütün demokratik kamuoyuna; insanlığa karşı işlenmiş bu suçun teşhir edilmesi ve bütün insanlık huzurunda lanetlenmesini sağlama sorumluluğu düşmektedir. Dersim’de gerçekleştirilen soykırımın başlıca sorumlusu, kendinden olmayanı düşman olarak kodlayıp, onu yok etmeyi amaçlayan ırkçı ideolojidir. Onun günümüzdeki devamı ise, aynı uygulamayı 85 yıl sonra bile sürdüren mevcut devlet aklıdır. 1937/ 1938, Dersim halkına yönelik baskı ve asimilasyon politikalarının toptan bir imha haline dönüşme tarihidir”
Açıklama şu şekilde sonlandırıldı:
“Tarihi hatırlamanın ve katledilenlerin anıları önünde saygıyla eğilmenin, ülkemizde ileride benzeri kitlesel katliamların engellenmesi; insan haklarına saygılı, barışı sağlamış demokratik bir toplumun kurulabilmesi için çok önemli olduğuna inanıyoruz”
Açıklamanın ardından türküler ve ağıtların yakıldığı bir müzik dinletisi sunularak etkinlik sonlandırıldı.
Kızıl Bayrak / Ankara