Salgın döneminde devlet şiddeti tırmandırılıyor
Salgın günlerinde sermaye devleti, ilerici muhalif kesime yönelik baskı, gözaltı ve tutuklama terörünü tırmandırdı. Türkiye’de giderek derinleşen krizin içinden çıkamayan AKP iktidarı, muhalif her sese saldırarak yarattığı korku atmosferinde toplumu yönetmeyi hedefliyor. Salgın döneminde de polis rejimi uygulamaları hayata geçirilirken, sokağa çıkma yasaklarının olduğu günlerde polis ve bekçiler eliyle terör estirildi. Salgın tehlikesinin ardından da kalıcılaştırmayı hedefledikleri zorbalık, pervasızca toplumun gözü önünde uygulanıyor. Bayramın ikinci gününde Çorlu’da, İstanbul’da ve Edirne’de polis ve bekçilerin emekçilere yönelik alenen şiddet uygulaması, devlet terörünün geldiği boyutu gözler önüne serdi.
Kürt halkına yönelik baskı ve gözaltı terörü arttı
Kürt halkını hedef alan baskı ve saldırganlık politikası, salgın döneminde de aralıksız devam etti. AKP iktidarı, Kürt halkının kazanımlarına saldırmak için adeta her fırsatı değerlendirdi. Yakın zamanda Diyarbakır, Van ve Mardin belediyelerine yapılan kayyım saldırısı, devlet şiddetini bir kez daha gözler önüne serdi. Kayyım saldırısına karşı yapılan protesto eylemlerine de polis azgınca saldırarak birçok kişi işkence ile gözaltına aldı.
Sosyal medya paylaşımlarına yönelik cadı avı tırmandırıldı
Baskı ve zorbalığın bir ayağını ise sosyal medya paylaşımlarına yönelik gözaltı saldırıları oluşturuyor. Son olarak açıklanan verilere göre salgın döneminde “asılsız paylaşımlar” yaptığı iddiasıyla 65 günde 10 bin 111 sosyal medya hesabı incelendi. İçişleri Bakanlığı’nın Twitter hesabından yaptığı açıklamada, sosyal medyada salgınla ilgili paylaşımlarda bulunan 510 kişinin gözaltına alındığı belirtildi. İlerici muhalif kesime yönelik sosyal medya operasyonları ile başlatılan cadı avı da topluma gözdağı vermeyi amaçlıyor.
Korku atmosferinden besleniyorlar!
AKP iktidarının son dönemde baskı ve zorbalık politikalarını bu denli pervasızca, toplumun gözü önünde hayata geçirmesinin gerisinde, işçi ve emekçilerin örgütsüz olması gerçeği yatıyor.
AKP iktidarı, gerçekleştirdiği her gözaltı saldırısında topluma bir mesaj verme amacıyla hareket ediyor. Yarattığı korku atmosferinden beslenirken, ömrünü uzatabilmenin hesaplarını yapıyor. Ancak zulmün olduğu yerde direnişin olacağı mutlak bir gerçektir. Toplumda korku atmosferi yaratanlar, asıl korkanlardır! Gelişebilecek her türlü toplumsal hareketlilik, kendi saltanatlarının yıkılacağı gerçeği, onların korkularını büyütüyor.
İşçi ve emekçiler tırmandırılan baskı ve saldırganlık politikalarına karşı birliğinin gücü ile hareket ederek, bu saltanatı bir gün mutlaka yıkacaktır. Çünkü örgütlü mücadelenin önünde hiçbir güç duramaz!
P. Sevra