Gazeteci Ertuğrul Mavioğlu ve yönetmen Çayan Demirel’in çekim ve yönetmenliğini yaptıkları Bakur (Kuzey) belgeseli, “terör örgütü propagandası yapmak” iddiasıyla yeniden yargılandıkları davanın 7’inci duruşması 14 Aralık’ta Batman 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşmaya Çayan Demirel ve avukatı Meral Hanbayat Yeşil, İstanbul’dan SEGBİS ile katılırken, Batman Barosu Başkanı Avukat Erkan Şenses ise duruşma salonunda hazır bulundu.
Çayan Demirel’in ardından avukatı Meral Hanbayat Yeşil, savunma yaptı. Demirel, müvekkili Demirel’in yaşadığı sağlık sorunlarına dikkat çekti şunları dedi:
“Müvekkilim bu sürecin ardından sağlık sorunları yaşadı ve uzun süre komada kaldı. Ardından yüzde 94 engelli olduğu ortaya çıktı. Soruşturma boyunca iki yıl içerisinde müvekkilim sağlık sorunları nedeniyle kendini ifade edemedi. Müvekkilimin engelli olduğuna dair birçok kez sağlık raporu alındı”
Duruşmada savunma yapan Batman Baro Başkanı Erkan Şenses ise esasa ilişkin yaptığı savunmada şunları ifade etti:
“Dosyada sağlık ve belgesele dair raporlar var. AİHM ve AYM’de bir ifadenin kullanıldığı zamanın konteksine yani izlenildiği zamana dikkat çeker. Ama mahkeme bunu hiç dikkate almadan bir yargılama yapıyor. Dünyanın her yerinde örgüt ve devletlerin diyalog süreçleri ılıman süreçlerdir. Buna dair bende benzer örnekler var. Murat Karayılan’ın konuşmasını çeken AA, İHA ve DHA’ya ait mikrofonlar var. Buna dikkat edersek o zaman bu ajanslarda suç işledi. Müvekkillerimin çektiği belgeselin söylendiği amaca hizmet etmediği açıktır. Herhangi bir metin olmadan tamamen kamplardaki hayatı çeken belgeseldir. Burada herhangi bir propagandadan bahsetmek söz konusu olamaz. Burada AİHM’in aldığı kararlara bakmamız gerekiyor. Barış süreci olan bir dönemde bu belgeseli çekmek neden savaşa teşvik olsun ki? Bu sanatsal ifade özgürlüğü kapsamında çekilen bir belgeseldir. Bizler iç hukukun yeterine getirilmesini ve müvekkilinin beraatini talep ediyoruz.”
Yapılan savunmalar ardından mahkeme heyeti kısa bir aranın ardından kararını açıkladı. Heyet, Mavioğlu ve Demirel’e, “Örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla her birine ayrı ayrı 1 yıl 13 ay hapis cezası verdi.