Ankara Tabip Odası, yüksek sıcaklarda çalışmadan kaynaklı işçi sağlığı sorunları meslek hastalıkları için bilgi notu yayınladı. Notta şunlar ifade edildi:
"Yüksek sıcaklıklar basit bir #meteoroloji olayı değildir. Başta çevre sağlığı ve halk sağlığı olmak üzere, işçi sağlığını olumsuz etkileyen, iş kazalarına, iş cinayetlerine ve meslek hastalıklarına yol açan dışsal faktörlerden bir tanesidir"
Notun tamamı şu şekilde:
"Sıcak havalarda en fazla risk altında olan gruplar yaşlılar, çocuklar, kronik hastalığı olanlar ile aşırı sıcak ortamlarda çalışanlardır. Emek yoğun sektörlerde (inşaat, tarım, yol, genel işler, liman, tersane, vd.) dış mekânda uzun süre güneş ışınlarına ve yüksek ısıya maruz kalmak, kapalı mekânlarda (fabrika, atölye, ofis, depo, taşımacılık, vs.) ise yeterli havalandırma/soğutma sistemlerinin bulunmadığı ortamlarda yoğun çalışmak, sıcak çarpması, kas ağrısı-kas yıkımı (rabdomiyoliz), sıcak baygınlığı (senkop), sıcak döküntüsü (isilik) gibi sağlık sorunlarını tetiklemektedir.
Aşırı sıcağa maruz kalınan durumlarda yüksek vücut ısısı, terleme, yorgunluk, halsizlik, baş dönmesi, bilinç bulanıklığı ve kaybı, mide bulantısı, kas krampları ve ağrısı, astım, spazm gibi belirtiler artış göstermektedir.
Vücutta su kaybından (dehidrasyon) kaynaklı tansiyon, böbrek hastalığı, şeker veya inme gibi kronik hastalıkları bulunanların vücut direnci azalmakta, kalp ve solunum sistemi hastaları sıcak hava dalgalarından daha fazla etkilenmektedirler."
Aşırı sıcakta çalışmanın yol açtığı başlıca sağlık sorunları:
Aşırı sıcaklar, sıcak çarpması denilen duruma neden olur. Vücut ısı dengesini ayarlayamadığında bu durumla karşılaşılır. Vücut sıcaklığının çok yüksek olması (örneğin, ağızdan ölçülen ateşin 39°C’den yüksek olması), aşırı susama, hızlı nabız, kuru ve kırmızı deri, baş ağrısı, bilinç bulanıklığı, mide bulantısı gibi belirtiler/bulgular görülebilir. Bunların herhangi birisi görüldüğünde durumu yaratan ortamdan uzaklaşılması (etkilenen kişinin ortamdan uzaklaştırılması), vücut yüzeyinin su ile temas ettirilmesi gerekir ve eş zamanlı olarak en yakın sağlık kurumuna başvurulması gereklidir. Bilinç bulanıklığı/kaybı olan kişiye asla ağızdan bir şey verilerek müdahale edilmemelidir.
Kas Yorgunluğu ve Kas Yıkımı (Rabdomiyoliz)
Kas yorgunluğu sıcak stresi ve uzun süreli fiziksel eforla ilişkili tıbbi bir durumdur. Kas yıkımı, kas yorgunluğunun daha ileri evresidir. Kasın hızlı bozulmasına, yırtılmasına ve ölümüne neden olur. Kas dokusu öldüğünde, elektrolitler ve büyük proteinler kan dolaşımına salınır. Bu hamlıktan kas kramplarına, düzensiz kalp ritimlerine, nöbetlere ve böbreklerde hasara neden olabilir.
Aşırı çalışma ortamında dolaşımı bozan kıyafetler (ya da kişisel koruyucu) giyenlerde, yüksek sıcaklık ve nemde çalışanlarda kas yorgunluğu-yıkımı riski daha fazladır. En sık sırttaki postüral kaslar, bacak ve baldır kasları tutulur. Kaslarla ilgili aşağıdaki belirtiler hastaların yarısında görülmeyebilir. Tutulan kaslarda şişlik, hassasiyet, kızarıklık nadir görülür.
Kas yorgunluğu ve yıkımı olduğu durumlarda çalışma etkinliği durdurulmalı, bol su içirilmeli, tıbbi müdahalede bulunularak sağlık kuruluşunda gerekli testler yaptırılmalıdır.
Sıcağa bağlı baygınlık; sıcağa maruz kalan ve uzun süre ayakta bekleyen kişinin kan damarlarının ısıdan dolayı genişlemesine bağlı olarak hayati organlardan olan beyne kanın pompalanmaması sonucu gelişen geçici bir durumdur. Sıcağa bağlı bitkinlik; susuzluk hissi, vücutta kasılmalar, baş ağrısı, bulantı, kusma, ateş, terleme, susuzluğa ikincil olarak gelişen çarpıntı ve tansiyon düşüklüğü durumudur. Sıcak kramplar; yoğun çalışma koşullarında vücudun susuz kalmasına bağlı kas hücrelerinin işlevinin bozulmasına bağlı kaslarda gelişen ağrı durumudur. Sıcak krampları genellikle yorucu faaliyetler sırasında çok terleyen çalışanları etkiler. Bu terleme vücudun tuz ve nem seviyelerini tüketir. Kaslardaki düşük tuz seviyeleri ağrılı kramplara neden olur.
Aşırı sıcakta çalışmaktan kaynaklı işçi sağlığı sorunları iş kazaları ve iş cinayetlerinin nedenleri arasındadır.
Sıcak çarpması, kas ağrısı-yıkımı, sıcak baygınlığı yaşayan işçilere işyerlerinde acil yardımda bulunulduktan sonra en yakın hastane veya sağlık kurumuna nakledilmesi gereklidir.
Güneş altında, yüksek ısı ve nemli ortamda, havalandırma tertibatının olmadığı ve yetersiz olduğu mekânlarda üretim faaliyetleri işçi sağlığı ve iş güvenliği kapsamında gözden geçirilmelidir.
İşçilere dolaşım sisteminde sorunlara yol açmayacak, vücut sıcaklığını düşürmeye yardımcı, teri dışarı atan, ince malzemeden yapılmış giysiler ve koruyucu ekipmanlar tedarik edilmelidir.
Çalışanların serinlemesi ve su içmeleri için mola süreleri yeniden düzenlenmeli ve işyerlerinde sebil gibi su/sıvı kaynaklarına erişimi kolaylaştırılmalıdır.
İşyerlerinin sıcaklık ve termal konfor kontrolü ile iklimlendirme sistemleri bakımı periyodik olarak yapılmalıdır. Aşırı sıcaklık tespit edildiğinde üretime derhal ara verilmelidir.
Ocak, döküm, kaynak makinesi gibi yüksek ısılı ortamlarda uzun süre çalışan işçilerin serinlemesi, vücut sıcaklıklarının düşmesi için mola süreleri uzatılmalı ve sıklaştırılmalıdır. Ağır işkollarında çalışan işçilerin iş bitiminde duş/banyo yapabilmesi için gerekli koşullar sağlanmalıdır.
Siyasi iktidar, Sağlık Bakanlığı ve Çalışma Bakanlığı olmak üzere yetkililerce “sıcak sağlık eylem planı” hayata geçirilmelidir. İşyerlerinde denetimler yapılmalı ve çalışma süreleri düşürülmelidir.”