Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 20 Temmuz 2016 yılında ilan edilen OHAL’in 6’ncı yıl dönümü dolayısıyla birçok ilde “Adaletsizliğe karşı adalet nöbeti” başlattı.
OHAL döneminde yayımlanan KHK’lere, ihraçlara, sendikal hak ve özgürlüklere dönük saldırılara karşı başlatılan nöbet kapsamında KESK ve bağlı meslek örgütü temsilcileri Yüksel Caddesi’nde bulunan İnsan Hakları Anıtı önünde açıklama yapmak istedi.
KESK ve bileşenlerinin çağrısıyla yapılmak istenen açıklamayı engelleyen polis, meslek örgütü temsilcilerinin KESK Genel Merkezi’nden çıkışına izin vermedi. Polis kalkanlarıyla sendikacıların İnsan Hakları Anıtı önüne gitmesine engel olundu. Bu sırada polis nöbete katılanlara biber gazıyla saldırdı.
KESK sosyal medyada saldırıyı şu ifadelerle duyurdu:
“Adalet Nöbeti eylemimiz için yapmak istediğimiz basın açıklaması polis şiddetiyle engellendi. Konfederasyon binamızın olduğu apartmanın girişi tamamen kapatıldı. Adalet nöbetimiz yaşanan hukuksuzluğu, adaletsizliği, polis şiddetini, temel hak ve özgürlüklerin yok edilişini bir kez daha gözler önüne serdi. Abluka derhal kaldırılmalı, basın açıklaması yapmamız engellenmemelidir.”
“Direne direne kazanacağız!”
Kitle bina içinde “Faşizme karşı omuz omuza!”, “Direne direne kazanacağız!” sloganları ile bekleyişini bir süre sürdürdü. Bekleyiş KESK binasının önünde devam ederken sendika temsilcileri saat 19.00’da bina önünde basın açıklaması yapacağını duyurdu.
Saat 19.00’da KESK binası önünde yapılan basın açıklamasında, SES Ankara Şube Eş Başkanı Kubilay saldırıdan kaynaklı eylemi iptal ettiklerini belirterek durumu protesto ettiklerini söyledi ve sözü KESK sözcüsüne verdi.
KESK sözcüsü “AKP her dönem kamu emekçilerine saldırmış, 15 Temmuz ile beraber bu saldırılarını yoğunlaştırmış, binlerce kamu emekçisi mağdur olmuştur” dedi ve sözlerine şöyle devam etti:
“Her ne kadar hukuksuzca KESK’li emekçilere saldırsa da biz onlara hukuki zeminde yanıt vereceğiz. KESK bugüne mücadelelerle gelmiştir ve mücadelelerle ayakta kalmıştır. Bugün buradaki bu duruşumuz da bunun bir sonucudur. Asla pes etmeyeceğiz. Biz siyasetlerin iktidar kavgalarının sonucunda onların layık gördükleri mücadele biçimine mahkum olmayız. Siyasi partilere biat etmiyoruz. Bugün polisin görevi bizim güvenliğimizi sağlamak iken bize saldırıyorsunuz. Bu ‘Allahın lütfu’ bir gün biter. Ülkemizdeki bu anti demokratik işleyiş devam ettikçe, kadınlara, gazetecilere, kamu emekçilerine yapılan saldırılar devam ettikçe biz de bu mücadeleye daha da güçlenerek devam edeceğiz.”
“Yaşasın örgütlü mücadelemiz!”, “Direne direne kazanacağız!”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz!” sloganları ile basın açıklaması sonlandırıldı.
Kızıl Bayrak / Ankara