Adana'da Ali El Hemdan adlı gencin polis tarafından öldürülmesine ilişkin güvenlik kamera görüntüleri ortaya çıktı. Daha önce bilirkişi raporu dava dosyasına yansıyan görüntüde yüzü kendisine dönük halde geriye doğru ağır adımlarla yürürken kendisi de Ali El Hemdan’a doğru geldiği esnada silahı kılıfından çıkaran polisin mermiyi namluya sürüp akabinde silahı Ali El Hemdan’a doğrultup ateş ettiği görülüyor.
Volkan Pekal’ın Evrensel’de yer alan haberine göre, görüntüde polisin silahı kılıftan çıkarıp ateş etmesinin yalnızca 3 saniye sürdüğü görülüyor. Av. Tugay Bek, bu durumda silahın istem dışı şekilde ateş almanın söz konusu olmadığını belirterek “Bilerek ve hedef alarak ateş ettiği görüntü kayıtları ile sabit” dedi.
“İstem dışı ateş edilmesi söz konusu değil”
9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden davada önceki duruşmada Savcı’nın “Kasten öldürme suçundan” ceza istemesinin ardından 21 Aralık Salı günü görülecek celsede mahkeme heyetinin karar vermesi bekleniyor. Davada sona doğru gelinirken olaydan yaklaşık 1,5 yıl sonra cinayete ait görüntü kayıtları ortaya çıktı. İlk ifadesinde “Çocuk ara sokaklara girince belimden silahımı çekip mermiyi namluya sürdüm ve arkasından koşuyordum. Sokaklar sıkıntılı şahısların oturduğu yerler olduğu için ve biraz da kendimi güvende hissetmek için silahı elime almıştım. Koşarken de elimde eldiven bulunduğundan yoruldum ve sendeledim. O sırada yere düştüm. Düşerken de silah ateş aldı” dedi. İddianamede de yer bulan olay yeri görüntülerine dair rapor ortaya çıkınca duruşmada alınan savunmasında "sendeledim” ifadesinden vazgeçen sanık, havaya ateş etmek isterken elinde eldiven ve yüzünde maske olması nedeni ile silahın istem dışı ateş aldığı iddiasında bulundu.
Görüntü kayıtlarını değerlendiren Av. Tugay Bek, “Görüntü kayıtları ile bizim yeni ulaştığımız bilgi aslında şu, sanık polis memuru Ali El Hemdan yüzü kendisine dönükken küçük adımlarla geri geri yürümekte, bu sırada aralarında bir konuşma olduğu görünüyor, Fatih Karaca birden silahını çıkarıp o sırada namlusuna mermiyi sürüp ateş ediyor. Silahını çıkarırken düşme ya da havaya ateş etme neticesinde silahın istem dışı şekilde ateş almanın söz konusu değil. Bilerek ve hedef alarak ateş ettiği görüntü kayıtları ile sabit” dedi.
“Yargıyı yanıltmaya çalışanlar da yargılanmalı”
Adana Valiliği İl Basın Halkla İlişkiler Müdürlüğü'nün cinayetten bir gün sonra basına gönderdiği bültende Ali El Hemdan uyarı ateşi açılması sonucu hayatını kaybettiği haberini servis edildiğini dile getiren Bek, kasten öldürmeyi kaza gibi göstermeye çalıştığını dile getirdi. Kriminal Polis Laboratuvarı Şube Müdürlüğü'nün kurşunun sekerek isabet ettiği şeklindeki raporun görüntülerle çeliştiğini ifade eden Bek, Mülkiye müfettişlerinin hazırladıkları raporda bu durumu tespit edip bu raporun alınmasında rolü olan Adana Valiliği, Adana Emniyet Müdürü ve laboratuvarda görevli polis memurları hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı’nca işlem başlatılması gerektiğine dikkat çektiğini söyledi. Bu konuda yaptıkları şikayetin ardından Savcılığın dönemin Valisi Mahmut Demirtaş hakkında dilekçenin işleme konulmaması yönünde bir karar verildiğini hatırlatan Bek, “Bu kararın verilebilmesi için asılsız, mesnetsiz bir şikayet olması gerekir. Oysa bizim iddialarımızın kaynağı mülkiye müfettişleri raporu ve bu görüntüler. Sorumlular hakkında bir işlem yapılmadı aksine Kriminal Polis Laboratuvarı’ndaki polisler görevlerine devam ediyor, İl Emniyet Müdürü bu olaydan iki ay sonra İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne terfi ettiriliyor, dönemin Adana Valisi Mardin Valisi ve kayyumu olarak atandı. Yani sorumlular cezalandırılmak yerine ödüllendirilmiş durumda. Bundan dolayı sadece polis memurunun cezalandırılması adalet duygumuzu tatmin etmeyecektir. Bu olayda kusuru olan, delilleri kararmaya çalışan tüm sorumluların görevden alınması ve cezalandırılması gerekir” dedi.
“Mülteci bir gencin ortada suç yokken öldürülmesi de tartışılmalı”
Yargılamada polis memurunun Suriyeli bir genci kasten hedef alarak öldürürken hangi saiklerle hareket ettiğinin tartışılmayan bir konu olduğunu ifade eden Bek, “Ortada bir suç yokken öldürüyorsa, aklımıza ilk gelen sonuç bunun bir yabancı düşmanlığı, ırkçı bir nefret suçu olduğudur” dedi.