AKP'nin, Suriye'de olaylar başladıktan kısa süre sonra bir grup muhalif unsuru İstanbul’da toplayarak oluşturduğu Özgür Suriye Ordusu'nun (ÖSO) Suriye rejimi karşısında yenilmesi sonrasında, ÖSO’dan ayrılan bazı grupların da içinde yer aldığı İslami Cephe’nin kurulmasına destek vererek, bölgede ki ilişkisini bu kesimlerle sürdürmeye yöneldiği belirtiliyor.
Suriye'de de mevcut rejime karşı silahlı ayaklanma içerisinde olan grupların meşrutiyetini sağlamak ve değişik ülkelerden gelecek yardımların bölgeye aktarılmasında kullanılmak üzere oluşturulan, oluşturulduktan sonra da sürekli tartışmalar ve çekişmeler içerisinde olan ÖSO’nun, bölgelerdeki etkinliğini kaybetmesi sonucu fiili olarak dağıldığı ifade ediliyor.
ÖSO'nun dağılmasında Suriye'de yaşanan sürece müdahil olamaması, siyasal hedeflerden yoksun olarak ABD, Türkiye ve değişik ülkelerin Suriye karşıtı politikalarının ürünü olarak sunulması ve Suriye halkının temsilcisi olduğu iddia edilen ÖSO’nun, Türkiye sınırına yakın mevzileri bile kaybetmesinin de belirleyici olduğu biliniyor. Yağma ve talana yönelen ÖSO’nun ordu güçleri karşısında tutunamaması üzerine bölgede etkin olmak isteyen güçler yeni arayışlara yöneldiler. Değişik İslami gruplar yan yana getirilerek silah ve mühimmat eksiklikleri giderildi, yeni müttefik güç olarak sahada görevlendirildi.
İslami Cephe neyi hedefliyor
11 değişik İslami örgütün yan yana getirilmesiyle oluşturulan İslami Cephe yayınladığı kuruluş bildirgesinde, hedefini Suriye'de bir şeriat devleti kurmak olarak açıkladı.
Suriye’deki mevcut yönetimi silahla yıkarak yerine şeriat düzeni kurmayı hedefleyen bu yapının ana karargâhı Suriye’dir. Toplum ve birey bazında İslamın hüküm sürmesini, toplum yönetiminde ehlisünnetin ve cemaatin kararlarını temel alır, seleflerin (yani ilk Müslümanların) yolunda yürüyeceğini deklare etmiştir.
ÖSO’ndan kopanların bir kısmının mevcut rejim ile işbirliğine yönelirken diğer bir kısmının ise İslami Cephe içerisindeki gruplara katıldığı bildiriliyor. İslami Cepheyi oluşturan gruplar şeriatın Suriye’de hüküm sürmesi için anlaşma yapan ve İstanbul meclisini kabul etmeyen gruplardır.
İslami Cephe'yi oluşturan gruplar;
1- KETAİP AHHAR EL ŞAM ( Özgür Şam Birlikleri)
2- KİTAİB EL İMAN EL MUKATİLİ / ŞAM VA RİFAHA ( Savaşçı İmam Birlikleri/Şam çevresi)
3- KETAİB EL HAMZE BİN ABDULMUTTALİB /ŞAM VE RİFAHA (Hamza Bin Muttalib Birlikleri/Şam ve Çevresi)
4- KETİBİT SUKUR EL İSLAM / ŞAM VE RİFAHA ( İslam Şahinleri Birlikleri/ Şam ve Çevresi)
5- SARAYA EL MAHAM ELHASSA / ŞAM VE RİFAHA ( Özel Görev Birliği/ Şam ve Çevresi)
6- LİVA EL HAK Bİ HUMUS VE RİFAHE HUMUS ( Hak Tugayı /Humus ve Çevresi)
7- HAREKİT EL FECİR EL İSLAMİYYA / RİFAHE HALAB VA RİFAHE HALAB(İslam Şafağı Hareketi/ Halep ve Çevresi)
8- KATİBİT MUSAB İBİN ÖMEYİR / RİF HALEB ( Musab İbin Ömeyir Birliği/ RİF KIRSALI)
9- CEMAAİT EL TALİA EL İSLAMİYYİ Fİ RİYF İDLİB ( İslam Öncü Birlikleri/İdlib Kırsalı)
10- KETAİP ANSAR EL ŞAM / LAZİKİYA VE RİFİHA ( Şam Yandaşları Birlikleri/Lazkiye ve Kırsalı)
11- CEYŞ EL TEVHİD / Fİ MUHAFAZIT DER EL ZOR VE RİFİHA ( Birlik ve Ordusu/ Der El Zor ve Çevresi)
Türkiye’nin yeni cihatçı komşuları
İslami Cephe, kısa bir süre önce, Cilvegözü Sınır Kapısı'nı uzunca süredir elinde tutan ve Türkiye sınırının Suriye tarafında ana karargâhını oluşturan ÖSO’nun mevzilerine saldırarak ele geçirmesiyle ilk kez kendisini gösterdi. 22 Kasım tarihinde kurulan Cephe ilk adımda bölgede etkinliği ele geçirerek kendisini dayatma girişiminde bulundu.
Cilvegözü Sınır Kapısı'nın Suriye kısmını ele geçiren İslami Cephe, ilk adımda ÖSO’yu tamamen dağıtarak sınırın giriş çıkışlarını kontrol altına aldı. Cilvegözü Sınır Kapısı'nın bir yanını Türkiye tutarken diğer yanını ise İslami Cephe tutmaya başlamıştı. Geçiş onaylarını ve araç kontrollerini yapmaya başlayan İslami Cephe, Türkiye’nin sınır komşusu olarak bölgede yerini aldı.
Türkiye’nin de İslami Cephe'yi kabul etmesiyle ÖSO sembolik olarak var olurken, sürecin denetimi tamamen İslami Cephe'nin eline geçmiş oluyordu. ABD ve bazı Arap ülkelerinin de desteğini alan Cephe, ikinci hamlesini El Kaide, IŞID ve Nusra Cephesi'ne karşı yaparak, kontrol edilemeyen grupların bölgedeki hareketlerine izin vermeyeceğini göstermiş oldu. Ardından Kürtlerin kontrol ettiği mevzilere saldırmaya, PYD’nin kontrol ettiği sınır kapılarını ele geçirmeye yöneldi. İslami Cephe'nin bu saldırısında Türkiye’nin etkili olduğu, ifade edilirken, bölgede kontrolün henüz hiçbir güç tarafından tama anlamıyla sağlanamadığı belirtiliyor.
Türkmenler yönlendiriliyor
ÖSO’nun dağılmasıyla Türkmen Çetelerin tamamen başıboş kaldıkları, bölgede yağma ve talana yöneldikleri belirtiliyor. Ciddi finans ve askeri mühimmat sıkıntısı çeken, maddi yaşamlarını bile sürdürmekte zorlanan Türkmen çeteleri, Alevi bölgelerinden yağmaladıkları malları Türkiye'de sattıkları ve fidye için varlıklı insanları kaçırdıkları bildiriliyor. Türkiye’ye Suriye’den değişik çalıntı ve yağma malları sokarak geçimlerini sağlamaya çalışan Türkmen çetelerinin son süreçte yeni silahlarla takviye edilerek İslam Cephesi bünyesine yönlendirildiği ifade ediliyor.
Ömer Ödemiş – Yurt / 08.01.14