Koronavirüs yayılmaya devam ediyor. Vaka sayıları gün geçtikçe artıyor. Resmi rakamların bile gizleyemediği salgın yayılımı nedeniyle AKP’li bakanlar peş peşe açıklamalar yayınladılar. Bir yanda eğitim konusunda süren tartışmalar, diğer yanda sağlık alanında yaşananlar kaosun dinmeyeceğine işaret ediyor. AKP iktidarının şefleri tedbir açıklamaları yapsalar da ortaya çıkan veriler salgının yayılımının durdurulamayacağının ve topluma faturasının ağır olacağını gösteriyor. Bilim insanlarının ve meslek örgütlerinin tüm uyarılarına rağmen AKP iktidarı sermayeyi koruyan, kollayan ve ceplerini dolduran uygulamalar devreye sokuyor.
Fabrikalarda sömürü çarkları ölümüne dönerken, turizm sektörünün ve kapitalistlerin çıkarları gözetilerek uygulamalar yapılıyor.
AKP şefi ise hem ekonominin gidişatı hem de salgınla ilgili pembe tablolar çizmeye devam ediyor. Kabine toplantısı sonrası “yeni tedbirler” adı altında uygulamalar devreye koyuldu. Kafe restoranlarda müzik yayının kesilmesi ve toplu taşımada yolcu alımında sınırlamaları içeren genelge yayınlandı. Genelgeye göre ülke genelinde kamuya açık tüm alanlarda maske kullanımı zorunlu hale getirildi. Şehir içi ulaşımlarda ayakta yolcu alımına müsaade edilmeyeceği duyuruldu. İçişleri Bakanlığı’nın yayınladığı genelgenin ardından İstanbul Valiliği kararları duyurdu. Buna göre metrolarda ayakta yolcu kapasitesinin yüzde 50’si, metrobüs ve otobüslerde ise 3’te 1’i kullanılabilecek.
Kafe, restoran vb. tüm yerlerde gece 24.00’dan sonra müzik yasağı getirildi. Ayrıca önlemlere uymayanların cezalandırılacağı duyuruldu. Genelgede bir dizi tedbir sıralansa da söz konusu tedbirlerin gerçek hayatta karşılığını nasıl bulacağı ve ne kadar yeterli olacağı tartışma konusu. “Ben yaptım, oldu!” anlayışındaki sermaye iktidarı, “önlemler” söylemi ile işçi ve emekçilerle adeta dalga geçmeye, gerçekleri çarpıtmaya devam ediyor. Bir gecede, “toplu ulaşımda ayakta yolcu alınmayacak” diyenler, başta İstanbul, Ankara, İzmir gibi kentlerde yaşayan, salgın koşullarına rağmen zorunlu olarak çalışan milyonlarca işçi ve emekçinin günlük yaşamını nasıl sürdüreceğini, buna uygun alt yapının nasıl olacağını açıklamıyorlar.
Koronavirüs salgını ile mücadelede sermayenin çıkarlarını gözeten AKP iktidarı, salgının bu denli yayılmasının tek sorumlusu olarak işçi ve emekçileri gösteriyor. Bir yandan düğün, kına vb. törenlerin yapılmayacağı, cezalandırılacağı açıklanırken, diğer yandan AKP Kocaeli Milletvekili Cemil Yaman, oğlu için 1.500 kişilik düğün gerçekleştiriyor. Yandaş kanallarda maske takmayanlara verilen cezalar canlı yayında gösterilirken, söz konusu düğün hakkında elbette hiçbir işlem yapılmıyor. İnsanlar maske takmıyor, sosyal mesafeye uymuyor diyen AKP şefi Erdoğan, Giresun’da düzenlediği ve sosyal mesafenin hiçe sayıldığı mitingde çay dağıtıyor.
Gelinen yerde, koronavirüs pandemisi ilk günlerden daha kötü bir durumda. Her geçen gün artan vaka ve ölüm sayıları, hastanelerin kapasitesinin yetersiz oluşu, sağlık çalışanlarının üzerindeki yük gözler önünde. Kuşkusuz AKP iktidarının, ikiyüzlü söylemleri sorunu daha da ağırlaştırıyor. Bilim insanları, önümüzdeki günlerde sözde önlemler ile pandeminin ağırlaşacağını, daha zorlu bir sürecin yaşanacağını ifade ediyorlar.