“Barış Bildirisi” imzacısı akademisyenlerin üniversitedeki işlerine geri dönmeleriyle ilgili Mülkiyeliler Birliği’nde basın toplantısı düzenlendi.
KHK ile Ankara Üniversitesi’nde görevli “Barış Bildirisi” imzacısı akademisyenler Funda Şenol Cantek, Tezcan Durna, Nail Dertli ve Can Irmak Özinanır ihraç edildi. OHAL Komisyonu’na yaptıkları başvuruları reddedilen 4 akademisyen hakkında Ankara 21’inci İdare Mahkemesi ihlal kararı verdi. Böylece akademisyenlerin üniversitedeki işlerine geri dönmelerinin yolu açıldı.
Mülkiyeliler Birliği Genel Merkezi ve Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Ankara 5 No’lu Şube, akademisyenlerin görevlerine iade edilmelerine ilişkin Mülkiyeliler Birliği Merkezi'nde toplantısı düzenledi.
Toplantıda ilk olarak Mülkiyeliler Birliği Genel Sekreteri İlker Akcasoy konuştu.
Akcasoy, kararla ilgili “Geç kalmış adaletin adalet olmayacağını bilmemize, hala mahkemelerden ret kararlarının geldiğini görmemize rağmen bu sevinci yaşıyoruz” dedi.
Akcasoy Anayasa Mahkemesi’nin “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini “Düşünce ve ifade özgürlüğü” kapsamında değerlendiren kararını hatırlatarak, imzacı akademisyenler hakkında verilen beraat kararlarına değindi.
Akademisyenlerin ellerinden alınan her bir hak için büyük uğraşlar vermek zorunda bırakıldığını söyleyen Akcasoy, “Hocalarımız, bugün de yargı kararlarının üniversite yönetimleri tarafından uygulanması için aynı çabayı sergilemeye zorlanıyor” ifadelerini kullandı.
Haksız ve hukuksuz biçimde ihraç edilen tüm akademisyenlerin görevlerine iade edilmesi gerektiğinin altını çizen Akcasoy, şöyle devam etti:
“OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu’nun ret kararlarını yargıya taşıyarak iptal ettiren hocalarımız, Ankara Üniversitesi yönetimi tarafından hızla görevlerine başlatılmalıdır. Görevlerine dönen tüm akademisyenler için telafi mekanizmaları oluşturulmalı, akademik atama ve yükseltme kriterlerinin yeni bir cezalandırma aracı olması engellenmelidir. Unutulmamalıdır ki bizler, Türkiye’nin en köklü kurumlarına, fakültelerine, bilime ve akademik özgürlüğe ağır darbeler indiren, eleştirel aklı tasfiye etmeyi hedefleyen bu hukuksuzluğun son bulması için tüm gücümüzle mücadele etmeyi sürdüreceğiz. Biliyoruz, zamanı geri alamayacak ve açılan yaralarımızın izini silemeyeceğiz. Ancak, ilk gün söylediğimizi bugün de tekrarlıyor ve sözümüzün arkasında duruyoruz. Çiçekleri koparanlara baharın geldiğini, tomurcukların çiçek açtığını ve umudun filizlendiğini hep birlikte müjdeleyeceğiz. Hocalarımıza yaşatılan bu hukuksuzluğun ve onların yaşamlarını alt üst eden bu zulmün faillerinden tek tek hukuk önünde hesap soracağız.”
Ardından Eğitim Sen 5 Nolu Şube Başkanı Mutlu Arslan ile Dinçer Demirkent konuştu. Konuşmaların ardından basın toplantısı bitirildi.