6 Şubat Maraş depremlerinde yaşamını yitirenlerin yakınlarının kurduğu Adalet Peşinde Aileleri Platformu nöbete başladı.
Aileler “Adalette enkaz altında kalmasın” şiarı ile en az 17 ilde adliye önlerinde eş zamanlı “Adalet Nöbeti”ne başladı.
Eylemlerde okunan ortak açıklamada resmi rakamlara göre en az 50 bin insanın yaşamını yitirdiği, 35 binden fazla bina yıkıldığı, 300 bine yakın binada ağır hasar oluştuğu ve 1.5 milyon insanın evsiz kaldığı hatırlatıldı.
Felaketin tek nedeninin deprem olmadığı, insan yaşamına uygun güvenli şehir inşa etmeyen sorumluların da olduğunu vurgulanan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Mevzuatta bina yapımında sadece yapı müteahhitleri değil ilgili kamu görevlilerinin de sorumluluğu açıkça belirtilmiştir. Yapı denetim sorumlularından, belediye yetkililerine ve ilişkili bakanlık görevlilerine kadar; sorumluların her bina için ayrı ayrı tespiti ve yargılamaya tabi tutulmaları gerekmektedir. Yasa herkese eşit bir şekilde uygulandığı takdirde fonksiyonunu yerine getirir. Aksi halde şahsa göre uygulanan bir metinden ileri gidemez. Dolayısıyla sorumluluğu bulunan her kesin tespiti ile adil ve etkin bir yargılamaya tabi tutulması esas talebimizdir.”
Sorumlular dışardayken ailelerin yasını tutamadığına dikkat çekilen açıklamada son olarak şunlar ifade edildi:
“Giden canlarımızın sadece bir sayıdan ibaretmiş gibi algılanması 6 Şubat’tan itibaren her türlü zorluğa maruz bırakılan biz yakınlarını derinden üzmektedir.
Ve yine o güne dönersek; 6 Şubat’ı yaşayan bizler enkazdakilerin kurtarılmasını düşünürken depremin etkilediği bazı illerimizde; yemek, su, çadır yoktu. Yine Telefon şebekeleri çekmiyordu, internette bant daraltması yapılmıştı. Biz o gün çaresiz sadece bekledik.
Yasımızı tutamadık, ölenlerimizin naaşlarının bulunmasını bekledik, daha kayıplarımızı bulamazken enkazları kaldırmaya geldiler. Gerekli numunelerin alınması için enkazların başında bekledik.
Evraklar kayboldu, onların bulunmasını bekledik. Canlarımızı yitirdik, sevdiklerimizin ölümüne sebep olan şüpheliler aramızda gezerken acımızın hesabını sormayı bekledik. Dosyalarda tutuklu dahi yoktu tutuklanmalarını bekledik. Delillerin toplanmasını, bilirkişi raporlarını, kayıplarımızın bulunmasını bekledik.”