Uluslararası demokratik kitle örgütü Save the Children (Çocukları Kurtarın) tarafından yeni bir rapor yayımlandı. Rapor, AB ülkelerinde her dört çocuktan birinin yoksulluk tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu gösterdi. Rapora göre, AB ülkelerinde yoksulluk sınırındaki çocukların sayısı, 2021'de 200 bin artarak 19,6 milyon oldu.
Save the Children, artışı “endişe verici” olarak değerlendirerek, yoksullaşmanın yükselmesinde hayat pahalılığındaki artış, iklim krizi ve Covid-19 pandemisinin rol oynadığını belirtti.
Save The Children örgütünün çocuk yoksulluğu ve sosyal eşitsizlik konularından sorumlu hak savunucusu Eric Grosshaus, verileri “kahredici” olarak tanımladı.
Rapor; göçmen kökenli, mülteci, sığınmacı, belgesiz veya refakatsız çocukların en fazla etkilenen gruplar arasında olduğunu gösterdi.
Raporda, tek ebeveynli ailelerde yaşayan çocukların, etnik azınlıktan çocukların ve engelli çocukların da risk altında olduğu belirtildi.
“Hiçbir çocuk okula boş mideyle gitmemeli”
Save the Children Avrupa Direktörü Ylva Sperling ise, hiçbir çocuğun okula boş mideyle gitmemesi ya da soğuk bir evde oturup anne babasının işi veya hayatı hakkında endişelenmemesi gerektiğine dikkat çekti.
Avrupa'daki ekonomik krizlerin etkisiyle beslenme ve ısınma sorunu yaşayan birçok ailenin çocuklarının gelişimi ve sıhhati için gereksinim duyduğu temel ihtiyaçları karşılayamadığını belirten Sperling, krizlerin hem şu anki hem de gelecek nesiller üzerindeki olumsuz etkilerinin azaltılabilmesi için somut öneriler sundu.
Örgütün çalışması, Almanya'da iki milyondan fazla çocuğun yoksulluk çektiğine de işaret etti. Konuya dikkat çeken Eric Grosshaus şunları ifade etti:
“Almanya'da her beş çocuktan biri yoksulluk içinde yaşıyor. Artık daha fazla mazerete yer yok. Alman hükümeti çocuk yoksulluğuyla mücadele için verdiği sözleri artık yerine getirmeli.”