Kur politikası nedeniyle üreticilerin, “ucuz hammadde”ye yönelmesi ve ilaçta kalitenin düştüğü tartışmaları eczacıları ikiye böldü.
Cumhuriyet'ten Sibel Bahçetepe ve İklim Öngel'in haberine gönre, İstanbul Eczacılar Odası Başkanı Semih Güngör, Sağlık Bakanlığı’nın harekete geçmesi gerektiğini belirterek “Bir ilaç firmasının başındaki kişi ve İlaç Endüstrisi İşverenleri Sendikası başkanı bunu dile getiriyorsa bu konuda endişelerin olduğunu gösterir. Hükümet artık kur farklarını dikkate alarak fiyat düzenlemesine gitmelidir” dedi. Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS) Genel Başkanı Eczacı Nurten Saydan ise ilacın kalitesizliği diye bir şey olamayacağını belirterek “Vatandaşımız rahat olsun, bu konuda denetimler yeterli” diye konuştu. İlaç Endüstrisi İşverenleri Sendikası ve Abdi İbrahim Yönetim Kurulu Başkanı Nezih Barut’un “Kur farkı nedeniyle bazı firmalar düşük kaliteli hammadde alıyor. Problemli ilaç sayısı artıyor” açıklamaları tartışmaları da beraberinde getirdi. Semih Güngör, “Genellikle orijinal hammadde dışında bu hammaddenin aynısı özellikle Hindistan, Çin gibi Asya ülkelerinde üretiliyor. Bu tür yerlerde üretilen çok daha ucuza satılan ilaç hammaddeleri acaba gerçek anlamda orijinali kadar etkili mi? Bunu tespit etmek gerekir. Sağlık otoritesi bunu dikkate almalıdır” dedi. Zaman zaman hastalardan, kullandıkları ilaçların etki etmediğine yönelik şikâyetler aldıklarını anımsatan Güngör, “Sağlık Bakanlığı’nın ‘fiyat düşük’ bahanesiyle piyasaya ilaç vermeyenin ruhsatını iptal edeceğim demesi çözüm değil. Çözüm kur farkı sorununun ortadan kaldırılmasıyla mümkündür” diye konuştu. Saydan ise tartışmalara katılmadığını belirterek, “Denetim mekanizmaları bu duruma izin vermez” dedi.
Hastaya ilaç yok
Türkiye’de, milyonların tedavisinde kullanılan ve bir kısmı hayati öneme sahip toplam 300 kalem ilacın piyasada bulunmadığı ortaya çıktı. Türk Eczacıları Birliği Genel Başkanı Erdoğan Çolak, aralarında kanser, troid, kalp hastalıklarının ilaçları ile antiromatizmal ve anti depresanların da bulunduğu 300 kalem ilacın önemli bir kısmının uygulanan fiyat politikaları nedeniyle Türkiye’de olmadığını kaydetti. Çolak, “100 liralık orijinal ilaç Türkiye’ye 80 liradan giriyor. Bir de bundan kamu kurum iskontası adı altında yüzde 40 iskonto alınıyor. Kanser ilaçlarının büyük kısmı tek kalem olduğu için, ithalatçılar Türkiye’ye ilacı sokmuyor. Yerli firmalar da ucuz olduğu için üretmiyor. Çözüm, hayati önemi olan ilaçlarda esnek fiyat politikalarının uygulanmasıdır” dedi.
Fiyatlar yeniden belirlensin
Çolak, üretici firmaların “ucuz” ilaçları üretmekten vazgeçtiğini kaydetti. Çolak, “Piyasada bulunmayan bu ilaçlara acil ihtiyaç var” dedi. Çolak, “Prensiplerimize göre ilaç kaliteli, bulunabilir ve alınabilir olmalı. Çok düşük fiyatlar ortaya çıkarmanın mantığı yok. Bazı ilaçların fiyatları makûl düzeye çekilsin ki bulunabilir olsun. Ne vatandaş ne firma ne de devlet zarara uğrasın” dedi.