İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu ve İstanbul Tabip Odası Çocuk Hakları Komisyonu, televizyon programında sözde Prof. Dr. Özgüven’in çocuk yaşta gebeliği savunan sözlerine ilişkin yazılı olarak açıklama yaptı. Açıklamada “Üniversitede mühendislik alanında çalışan bir eğitim görevlisinin, ‘kız çocuklarında doğurmak için ergenlik döneminin en uygun yaş olduğuna’ dair açıklamaları bilimsellikten uzak, kötü niyetli açıklamalardır. Bilim insanı yaklaşımıyla bağdaşmayan bu açıklamayı kınıyoruz” denildi.
‘18 yaş altı herkes çocuktur’
Ergenlik döneminin kızlarda en erken 8-13 yaş arasında başladığı anımsatılan açıklamada “Teorik olarak menstrüasyonun başlaması üreme kapasitesi kazanıldığı anlamına gelmekle birlikte (ki bu olay 10-15 yaş arasında herhangi bir zamanda olabilir), bu durum kız çocukların menstrüasyonlarının başlaması ile evlenebilecekleri ya da çocuk sahibi olabilecekleri anlamına gelmemektedir” denildi. Açıklamada, özetle şu ifadelere yer verildi:
“Bilindiği gibi ergenlik, 10-18 yaş arası dönemi kapsamakta, 10-14 yaş arası erken, 15-18 yaş arası orta, 18-21 yaş arası geç ergenlik olarak tanımlanmaktadır. Hukuki olarak 18 yaş erişkin sorumluluklarının alınabileceği bir yaş olarak kabul edilmekle birlikte fiziksel duygusal ve sosyal gelişim devam etmektedir. Ergenlik dönemine bakışla ilgili en büyük hata, menstrüasyon gibi bazı gelişim basamaklarının bir tamamlanma eşiği olarak görülmesinden kaynaklanmaktadır. Oysa bunlar yalnızca biyolojik olaylar olup, çocukluktan erişkinliğe geçiş döneminin kompleks olarak nitelenebilecek sürecini temsil etmemektedir. Bir başka deyişle, adet görmeyi çocuk sahibi olma ya da evlenme eşiği olarak görmek, insanı yalnızca bir biyolojik aygıt olarak görmek anlamına gelmektedir. Günümüzde 18 yaş altındaki herkes çocuktur ve çocukların evlenmesi ya da çocuk sahibi olması Çocuk Hakları Sözleşmesine aykırıdır. Bu konuların sürekli gündeme getirilmesi, ceza yasasında yapılması istenen değişiklikle erken yaştaki kız çocukları ile yapılan/yapılacak evliliklere gerekçe oluşturma ihtiyacından ya da benzer özlemlerden kaynaklanmaktadır. Çocukları ve kadınları hedef alan cinsel içerikli konuşmalar/saldırılar cahiliye dönemi benzetmesini hak etmektedir.
‘Hiçbir şekilde kabul edilemez’
Diğer yandan adolesan gebelikler hem çocuğun fiziksel ve ruhsal sağlığı, hem de doğacak bebek açısından ciddi riskler barındırmakta, gebelik komplikasyonları ve doğum sonrası sorunlara sık rastlanmaktadır. Erken doğum (preterm doğum), gelişme geriliği, preeklampsi (annede tansiyon yüksekliği) en sık karşılaşılan sorunlardır. Ayrıca adolesan gebelerde duygusal stres ve sosyal sorunlar da sıktır. 16-19 yaş grubundaki gebelerde yetersiz beslenme, yoksulluk, kötü sağlık koşulları, sigara, alkol, ilaç gibi kötü alışkanlıklar ve genital enfeksiyonlar başlıca sorunları oluşturmaktadır. 15 yaş ve altında ise oluşan sorunlar daha çok çocuğun fizyolojik olarak gelişiminin tamamlanmamış olması ile ilgilidir. Adolesan gebe hala kendisi büyümesini sürdürdüğü için besin maddelerini gelişmekte olan fetüs ile paylaşmak zorundadır. Bu nedenle fetüste düşük doğum ağırlığı ve gelişme geriliği olmaktadır. Adolesan gebeliklerin çocuk üzerinde ciddi sağlık sorunları oluşturmasının yanı sıra TCK’na göre de 15 yaş altı rıza aranmaksızın tüm cinsel aktiviteler suç oluşturmaktadır. 15-18 yaş arası ise çocuğun şikayetine bağlı olarak soruşturulmaktadır. Hem ciddi sağlık sorunları oluşturan hem de kanunlarda suç olarak tanımlanan bu eylemlerin savunulması hiçbir şekilde kabul edilemez.