ODTÜ öğrencileri, yaz tatili için ailesinin yanına döndüğünde Bakü'de polisler tarafından kaçırılan Muharrem Akbarov'un serbest bırakılmasını istedi.
Evrensel’de yer alan habere göre Mülkiyeliler Birliği'nde öğrenciler tarafından yapılan basın açıklamasında şunlar ifade edildi:
"Muharrem hepimizin tanıyıp sevdiği, muhalif kimliğiyle tanınan, ODTÜ’de haksızlıklara ve baskılara karşı omuz omuza durduğumuz bir arkadaşımızdır. ODTÜ’deki her mücadelede ve eylemde en ön saflarda bulunan Muharrem baskıcı ve otoriter Aliyev rejimi tarafından hukuksuzca kaçırılmıştır. Muharrem’in evinin önünden takip edilerek gözaltına alınmasının asıl sebebi her zaman işçilerin ve köylülerin yanında olmasıdır. Kendisine bir suç yüklenecekse suçu sadece bundan ibarettir. Meselenin aslı da Azerbaycan’daki Söğütlü köyünde yapılmak istenen altın madenine karşı çıkan köylülere verdiği desteğin Aliyev rejimini kızdırmasıdır. Muharrem köylülerin mücadelesine destek verdiği, altın madeni inşa edilerek doğanın talan edilmesine karşı çıktığı için Aliyev rejiminin hedefi olmuştur"
Bu durumu Türkiye'den bildiklerini belirten öğrenciler açıklamada şu ifadelere yer verdi:
"Artvin Cerattepe altın madeni direnişinden, Kazdağları’nın sermayeye peşkeş çekilmesinden, HES/JES direnişlerinden, ODTÜ rant yolu ve Kavaklık direnişinden bildiğimiz gibi rant için doğayı talan eden, köylülerin ve emekçilerin yaşam alanlarına saldıran bu zihniyet her yerde aynı. Karşılarına dikilen genç insanlar onları korkutuyor. Bu genç insanlar onlara korku ve yağma ile inşa ettikleri rejimlerinin aslında ne kadar zayıf olduğunu gösteriyor. Muharremin Söğütlü’de altın madenine karşı çıkan köylülerin sesine ses olması Aliyev rejimini korkutmaya yetmiştir.
ODTÜ kamuoyu olarak tamamen haksız ve hukuksuz olarak alıkonulan sıra arkadaşımız Muharrem Akbarov’un derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Bizler ODTÜ tarihinden ve geleneklerinden biliyoruz ki baskıcı ve otoriter rejimlere karşı daima dayanışma içerisinde olmalıyız. Muharrem’in özgür olduğu, zorbaların hüküm sürmediği, sömürü ve talanın olmadığı günler için omuz omuza durmaya devam edeceğiz."