Kızıldere kavga çağrısıdır!

Ve bugün Mahirler’in devrim haykırışı dillerde, mücadele kararlılığı yüreklerde ve kavga bayrağı ellerde dalgalanmaya devam ediyor. Bizlere savaşları, katliamları, baskıyı, sömürüyü, geleceksizliği dayatanlara karşı devrim mücadelesi sürüyor, Mahirler insanlığın özgür geleceğini müjdelemeye devam ediyor...

  • Haber
  • |
  • Gençlik
  • |
  • 03 Nisan 2016
  • 23:23

Tokat’ın Kızıldere Köyü’nde askerler tarafından ağır silahlarla, helikopterle kuşatılmış bir ev... “Teslim olun” çağrısına “biz buraya dönmeye değil, ölmeye geldik!” haykırışı ve zulme sıkılan kurşunlar...

Kızıldere, baskı ve katliamlarla teslim alınmaya çalışılan milyonların öfkeli yumruğu...        Kararlılığın, devrime adanmışlığın, siper yoldaşlığının adı...

ON’ların mirası, kavga çağrısı...

Baskıya, sömürüye, modern köleliğe karşı mücadele sloganlarının daha gür haykırıldığı, devrimin insanlığın tek kurtuluşu olarak dilden dile yayılmaya başladığı dönemlerdeyiz. Üniversitelerde başlayan devrimci gençlik mücadelesinin güçlendiği, devrim idealinin ülkeyi sarmaya başladığı zamanlar... Güçlenen mücadele karşısında egemenliğini korumak için bir kez daha zorbaca tutumlara girişen sermaye devleti...

Dönemin yükselen devrimci mücadelesini asker postalları altında ezmeye çalışan egemenler, ülkenin bütününde devrimci önderlere yönelik sürek avı başlatır. Yüzlerce devrimci gözaltına alınır, işkencelerden geçirilerek tutuklanır. Bunların arasında devrimci gençlik önderleri Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan da vardır. Göstermelik yargı oyunu devreye sokulur ve üç devrimci önder idam cezasına çarptırılır.

Amaç tek başına Denizler’i ortadan kaldırmak değil, güçlenen mücadeleye gözdağı vermek, devrimci iradeyi kırmak, direnme azmini yok etmek ve toplumun geniş kesimlerini umutsuzluk yayarak teslim almaktır.

Mahir Çayan ve 9 yoldaşı Denizler’in idamını engelleyebilmek için NATO üssünde çalışan Amerikalı teknisyenleri kaçırırlar. Tokat’ın Kızıldere Köyü’nde bir evde konumlanırlar. Bir ihbar sonucu ev askerler tarafından kuşatılır. Devrimci irade kararlılıkla savunulur, teslim olmaktansa ölmeyi seçen ON’ların mücadele haykırışı bugünlere ulaşır. Mahirlerin ortaya koyduğu direnişle devrim davasının yenilmezliği bir kez daha teyit edilir Kızıldere’de. Tarih 30 Mart 1972’dir.

Ve bugün Mahirler’in devrim haykırışı dillerde, mücadele kararlılığı yüreklerde ve kavga bayrağı ellerde dalgalanmaya devam ediyor. Bizlere savaşları, katliamları, baskıyı, sömürüyü, geleceksizliği dayatanlara karşı devrim mücadelesi sürüyor, Mahirler insanlığın özgür geleceğini müjdelemeye devam ediyor...