İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileri asansör faciasında hayatını kaybeden Zeren Ertaş ve Hacettepe Üniversitesinde bir öğrencinin intihar etmesi ile ilgili eylem yaptı.
Çapa’da İstanbul Tıp Fakültesi önünde yapılan eylemde açıklama okundu.
Öğrenciler adına okunan açıklamada geçtiğimiz iki hafta içerisinde 3 sıra arkadaşlarının mobbing, yoksulluk, geleceksizlik ve umutsuzluk sarmalı içerisinde intihar ettiği belirtilerek şunlar ifade edildi:
“İki gün önce bir arkadaşımızın daha Ankara'da kaldığı yurtta kendini asarak yaşamına son verdiğini öğrendik. Biliyoruz ki arkadaşlarımızı intahara sürükleyen şey bu korkunç sistem ve öğrenci düşmanı politikalarıdır. Geçen hafta Aydın - Güzelhisar KYK kız öğrenci yurdunda kalan Zeren arkadaşımız asansörlerin tamir edilmemesi yüzünden ve ihmaller sonucu düşen asansörde hayatını kaybetti. Zeren’i hayattan koparan bir kaza değil, cinayettir.”
Açıklamanın devamında şunlar vurgulandı:
“’Korkuyorsanız merdivenleri kullanın!’ diyen yurt müdürüyle, tüm suçu öğrencilere yıkmaya çalışan valisiyle, sıra arkadaşları için bir araya gelmek isteyen öğrencilerin önüne set çekmeye çalışan kolluğuyla tüm failleri tanıyor ve söylüyoruz: Kaçamayacaksınız. Yurtlarımızdan, kampüslerimizden , yaşanan cinayetin hesabını soruyoruz. Buna ses çıkaran arkadaşlarımıza "sanki Zeren sizin kız kardeşiniz mi" diyen yetkiliye sesimizi yükseltiyoruz evet Zeren bizim kız kardeşimiz.”
Her gün yurtlarda yemekten zehirlenen arkadaşlarının olduğunun altını çizen açıklamada şunlar ifade edildi:
“Biz öğrencilerin barınma, beslenme, güvenlik gibi temel hakları asgari düzeyde bile karşılanmazken, bir de ölümle burun buruna yaşamaya mahkum ediliyoruz! KYK yurtlarını güvenli barınma merkezleri yerine, ölüm makinelerine çeviren sermaye ve onu kollayan iktidar zihniyeti bütün bu cinayetlerin sorumlusudur.”
“Yasta değil isyandayız”
Geçtiğimiz hafta Mersin Tıp Fakültesinde kadın intörn arkadaşlarının aynı hastanede çalışan anestezi teknikeri tarafından saldırıya uğradığı hatırlatılan açıklamada şunlar ifade edildi:
“Acımasızca darp edilen arkadaşımız ampute edilen bacağıyla hastanede hayata tutunmaya çalışıyor. Erkek şiddetiyle her alanda mücadele etmeye çalışan kadınlar olarak bize reva görülen bu sistemi kabul etmiyoruz ve isyanımızı yükseltiyoruz! Yasta değil isyandayız.”
“Geçinemiyor yaşayamıyoruz ama biliyoruz ki yaşanan ölümlerin sadece maddi boyutu yok” denilen açıklamada son olarak şunlar ifade edildi:
“Yarattığınız bütün korku iklimine, baskılara rağmen buradayız bir aradayız. Ve hep birlikte ses çıkarıyoruz. Direne direne kazanacağız. Sadece sıra arkadaşımız olabilenlerle değil, el birliğiyle gençleri mahkûm ettiğiniz parasızlık sarmalında eğitim hakkı elinden alınan arkadaşlarımıza da ses oluyoruz. Daha 17 yaşında iken çalışmak zorunda kaldığı için iş kazası geçirip hayatını kaybeden Ali Yahyalar için de buradayız. Eğitim en temel haklardan biridir ve biz diğer tüm haklarımız gibi bundan da vazgeçmiyoruz.
Erkek şiddeti, geleceksizlik, ihmaller, yoksulluk, ölüm... Bunlar kaderimiz değil. Üniversiteliler olarak arkadaşlarımızı katleden, hayatlarımızı cehenneme çeviren sistemden hesap soracağız!”
Kızıl Bayrak / İstanbul