İşsizliğe ve geleceksizliğe karşı örgütlü mücadeleye!

Mantar gibi türeyen merdiven altı üniversitelerin sayısının her geçen gün arttığı Türkiye'de, mezun olan gençler işsizliğe ve geleceksizliğe mahkûm ediliyor.

  • Haber
  • |
  • Gençlik
  • |
  • 12 Ağustos 2020
  • 08:53

İki milyondan fazla genç eşitsiz koşullarda ve salgın döneminde YKS maratonunda ter dökerek üniversiteye girme hayalleri kurarken, diğer yandan milyonlarca diplomalı işsize her geçen gün yenileri katılıyor. Bin bir emek ve zorlukla üniversiteye giren, hatta derece ile mezun olan gençleri, üniversite sonrası işsizlik ve geleceksizlik bekliyor. Her sene diplomalı işsizler ordusunun saflarına milyonlarca gencin katılması, kapitalist sistemin gençlere reva gördüğü “geleceği” de gözler önüne seriyor. Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi'nin açıkladığı Üni-Veri Raporu, bu gerçekliği bir kez daha ortaya koydu. Rapor hazırlanırken 70 ayrı bölümden mezunlarının iş bulma süresi, başlangıç ücretleri ve kamuda işe yerleşme oranları ele alındı. Rapora göre, İktisat mezunlarının yüzde 39,3’ü okuldan ayrıldıktan sonra ancak 12 ay ya da üzerindeki sürelerde iş bulabilirken, İktisat mezunlarının yüzde 68’i asgari ücretle işe başladı.

Diğer yandan Hukuk öğrencilerinin yüzde 20’si mezuniyetin ardından 6-12 ay içinde, yüzde 19,4’ü ise 12 ayın üzerinde sürelerde işe girebildi. Hukuk mezunlarının yüzde 40’ının işe başlangıç ücreti ise asgari ücret ile 2 bin 999 TL arasında oldu.

Mezunları 0-6 ay içinde iş bulan bölüm sayısı sınırlı kalırken, Su Ürünleri mezunlarının yüzde 52’si, Türk Dili ve Edebiyatı mezunlarının yüzde 47’si, Ziraat ve Tarım mezunlarının ise yüzde 45’i mezuniyetten ancak 12 ay sonra iş bulabildi. Arkeoloji bölümü mezunlarının yüzde 76'sı, Diş Hekimliği mezunlarının yüzde 39,4'ü, Felsefe bölümü mezunlarının yüzde 66'sı, işletme bölümü mezunlarının yüzde 66,3'ü, ve Matemetik bölümü mezunlarının yüzde 61'i mezun olduktan sonra asgari ücret ile iş başı yaptı.

Atanamama sorunundan kaynaklı yaşadığı bunalım sonucu birçok mezun gencin yaşamına son verdiği öğretmenlik alanında ise rapora göre, mezunlarının yüzde 31’i mezuniyetin ardından bir yıl içinde iş bulamazken iş bulanların yüzde 56’sı işe başlangıç ücreti olarak asgari ücret ile 2 bin 999 TL arasında ücret aldı. Öğretmen mezunlarının kamuda işe yerleşme oranı ise yüzde 75’te kaldı. Siyasal Bilgiler, Kamu Yönetimi ve Uluslararası İlişkiler bölümlerinden mezun olanların yüzde 67’si asgari ücretle iş yaşamına atılırken yüzde 43’ü, 12 ay içinde iş bulamadı.

Mantar gibi türeyen merdiven altı üniversitelerin sayısının her geçen gün arttığı Türkiye'de, mezun olan gençler işsizliğe ve geleceksizliğe mahkûm ediliyor. “Gençlere istihdam sağlanıyor” yalanı AKP iktidarının dilinde pelesenk olurken, özellikle salgın döneminde genç işsizlik oranında düşüş yaşandığı yalanı topluma kanıksatılmaya çalışıldı. Fakat devletin kendi açıkladığı raporlarda görüldüğü gibi, işsizlikte yaşanan artış, kolay kolay manipüle edilemiyor. Sermaye devletinin gençliğe reva gördüğü geleceksizlik, son dönemde gençliğin en büyük kaygısı haline geldi. Birçok genç, bu kaygının yarattığı bunalımla çözümü yaşamına son vermekte buluyor.

Ancak, düzenin yarattığı işsizlik ve geleceksizlik sorununun çözümü tek tek intihar etmekte değil, birlikte örgütlü mücadeleyi büyütmektedir. Mezun olduktan sonra diplomalı işsizler ordusunun safına katılmayı beklemeden, şimdiden okullarımızda, üniversitelerimizde birliğimizi oluşturmalı, bizlere geleceksizlik dayatan kapitalist sisteme karşı örgütlü bir şekilde mücadele etmeliyiz.

P. Sevra